Sabahattin Zaim Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Ahmet Kaplan Siber Diji Çağ ve Yeni İnsan adlı konuşmasında, yapay zekanın toplum üzerindeki etkilerini ve gelecekteki rolünü değerlendirdi. Ahmet Kaplan konuşmasına, herkesin bir sanat eseri üretebilecek potansiyele sahip olduğuna inandığını ifade ederek başladı. Bir senaryonun başlangıç aşamasından bir filme dönüşme sürecini örnek vererek bu tür yaratıcı süreçlerin insanların sahip olduğu yeteneklerin bir sonucu olduğunu vurguladı.
Gelecekte yeni işler ortaya çıkacağını, ancak insanın karakterine uymayan rutin işlerin giderek devre dışı kalacağını belirtti. Özellikle tarım alanında robotların verimliliği artırabileceğine dikkat çekti. Ancak bu teknolojik gelişmelerin beraberinde bazı sorunları da getirdiğini belirten Kaplan, yapay zekanın özellikle "post-truth" (gerçek ötesi) kavramıyla ilgili endişelere yol açtığını dile getirdi. 2016 yılında ortaya çıkan bu kavramın, doğruyu yanlış gibi sunma anlayışını yaygınlaştırdığına ve bunun toplumda algı yönetiminde ciddi sorunlara yol açabileceğine işaret etti. Yapay zekanın, bir fotoğrafın ya da videonun gerçek olduğunu iddia edebileceğini, ancak bu görüntülerin aslında hiç var olmamış olabileceğini vurguladı.
Voice Clone teknolojisine de değinerek bu teknolojinin bir kişinin sesini taklit ederek başka biri gibi konuşturabildiğini belirtti. Bu teknolojiyi örneklemek amacıyla Turgay Bey’in sunumunu Voice Clone kullanarak değiştirdiklerini anlattı. Bu tür teknolojilerin gelişmesiyle birlikte, doğru bilginin peşine düşmenin ve kaynakların güvenilirliğini sorgulamanın her zamankinden daha önemli hale geldiğini ifade etti.
Yapay zeka araçlarının, özellikle ChatGPT gibi sistemlerin, belirli verilerle çalıştığını ve bu verilerin genellikle Batı kültürüne dayandığını belirten Ahmet Kaplan; kendi kültürel kodlarımızı dijitalize etmenin önemini vurguladı. Psikolojik destek gibi konuların Batı kodlarıyla oluşturulduğunu ve bu durumun bizim kültürel değerlerimizle uyuşmadığını söyledi.
Ahmet Kaplan, gelecekteki zorluklarla başa çıkmak için genç nesillere feraset ve irade kazandırmanın önemine değindi. Ayrıca insanın temel değerlerine bağlı kalarak teknolojiyi doğru kullanmanın gerekliliğini vurguladı. Yapay zekanın iş dünyasında yaygınlaşmasıyla birlikte, tekrarlayan işlerin yerini makinelerin alacağını, ancak insana özgü işlerin daha değerli hale geleceğini belirterek çocuklarımızın geleceğini planlarken bu unsurları göz önünde bulundurmanın önemine dikkat çekti.