Arabic English Turkish

Aldemir, 20. Milli Eğitim Şûra’sını Değerlendirdi

Aldemir, 20. Milli Eğitim Şûra’sını Değerlendirdi

Anadolu Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Aldemir 20. Milli Eğitim Şurasına dair değerlendirmelerde bulundu.

Millî Eğitim Şûrası, Ankara'da 1 Aralık Çarşamba günü toplandı. Şûra, yaklaşık 600 üyenin katılımıyla Genel Kurul'da alınan 128 maddelik tavsiye kararlarıyla 3 Aralık Cuma günü sona erdi.

Şûrada ele alınan gündemlere binaen bir değerlendirme yapan Turgay Aldemir, şu hususlara yer verdi: “Eğitim bir felsefe işidir, Nurettin Topçu’nun yüzyılın başında ifade ettiği gibi “felsefesi olmayan milletin mektebi olamaz.” Okullarımızda verdiğimiz eğitimin, sosyal ve kültürel yaşam kodlarımızla ilişkisini eğitim felsefemiz oluşturur. İnancımızdan, geçmişimizden, örf ve adetlerimizden, bizi bir arada tutan birlik mayamızdan ruh almayan bir eğitim süreci, maalesef toplumsal düzeni, dirliği ve birliğimizi yıkıcı nitelikler barındırır. Toplumu ayrıştırıp kamplaşmalara neden olur.  Dolayısıyla eğitimin içeriğinden, materyallerine kadar alt yapısının sağlam bir felsefe ile oluşturulması gerekir. Ayrıca eğitimin dili de eğitim felsefesi kadar önem arz eder. Kullandığımız dil kuşatıcı, yol gösterici ve teskin edici olmalı, çocuklarımızı kuşatmak için onların dilinden konuşmalı, onların kavram dünyalarına hâkim olmalıyız. Eğitim bir yetkinleştirme işidir, temel becerilerle birlikte evlatlarımızın ilgi ve liyakatlerine uygun yetkinleştirmeleri onlara kazandırmalı, içinde bulunduğumuz çağın yetkinliklerini kazandırmayan bir eğitim süreci, bizleri sadece zamanın bir noktasında takılı bırakır. Dijital çağda sadece dijital araçlar kullanan tüketici rolünde gençlerle çağı yakalayamayız. Çağı, onlara dijital üretim ortamları sağlayarak dijital yetkinlikler kazandırarak ancak yakalayabiliriz. Okullarımızda işlediğimiz derslerin hem içerik hem de saat bakımından yoğunluğu giderilmeli, ders saatleri azaltılmalı ki öğrencilerimiz sosyal hayatta da beceri ve yetkinlik kazanacak fırsatlar bulsunlar. Eğitim ortamı olarak sivil toplum alanı ve aile ortamı önemli öğrenme ve eğitim ortamlarıdır. Okul saatlerinin yoğunluğu çocuklarımızı bu ortamlardan uzaklaştırmaktadır. Dolayısıyla çocuklarımızın eğitimlerinin iki ayağı eksik kalmaktadır. Bu sorunları giderebilmek için zaman ve içerik seyreltmesine gitmeliyiz. Eğitim müfredatlarımız çeşitliliğini artırmalı, çevre bilincini kazandıracak, ekoloji eğitim içerikleri ve ortamları hazırlamalıyız. Kendi ellerimizle ifsat ettiğimiz bir dünyada gelecekten bahsedemeyiz. Ülkemizin üzerinde bulunduğu Anadolu, asırlardır insanlığa kucak açmış, insanlara yurtluk eden kozmopolit bir coğrafya olarak sürekli göç alan ya da göç yollarına ev sahipliği eden bir coğrafyadır. Kadim misafirperverlik kültürümüzün yanında yeni göç dalgalarında da nasıl davranacağımızı, kuşatacağımızı ve Ensar olacağımızı bileceğimiz içeriklere de ihtiyacımız var. Okullarımızda çok dilli eğitim süreçleri ve çok kültürlü ortamlar hazırlayarak çatışmayı minimize edebilir, kaynaşmayı daha az sancılı ve tahribatsız kılabiliriz. Eğitim fakültelerimizde öğretmen yetiştirme programlarını gözden geçirmeli, öğretmenlerimize rol model olabilecek yetkinlikler kazandırmayı hedeflemeliyiz. Örneklik teşkil eden, eğitimin başat unsuru öğretmen yanlış yaparsa öğrencilerin yapmaması mümkün müdür ya da geçim sıkıntısı ve derdi ile hemen hemen günün yirmi dört saatinde akademik dersler vererek geçimini sağlayan bir öğretmen eğitimi ne kadar önceler?” dedi.

Aldemir, değerlendirmesine şöyle devam etti: “Meslek liselerinin niteliğini artırıcı faaliyetlerle öğrencilerin yönelimlerini sağlamalıyız, gerekirse beceri temelli bir eğitim sürecini hedefleyerek on iki yıllık zorunlu eğitimi müzakereye açmalıyız. On iki yıllık zorunlu eğitimin sonunda mesleki anlamda yeterlilik ve yetkinlik kazanacak kimse kalmıyor. Çünkü ağaç yaşken eğilir. Biz fidanlarımızı kuruttuktan sonra ancak yontabiliriz.  Zorunlu eğitimin son dördü olan lise düzeyini zorunlu eğitimin dışında bırakacak yeni bir yol haritasının gündeme alınması, müzakere edilmesi elzemdir. Ülkemizin tüm bölgelerinde öğrenme ortam, imkân ve eğitimci bakımından daha adil bir dağılım ve beraberinde bir fırsat eşitliği sağlamalıyız. Terörün, şiddetin ve anarşinin beslendiği temel kaynak cehalettir. İmkânsızlıklardan eğitemediğimiz her genç geleceğimiz için potansiyel bir yıkım unsurudur.

Eğitim camialarımız, okullar ve üniversitelerimiz, sosyal yapıyı, toplumsal unsurları, halkı, esnafı kuşatacak onlarla iş birlikleri kuracak bir zihne sahip olmalıdır. Bu unsurlar birer rakip değil, bunlar geleceğimizi birlikte inşa edeceğimiz, eğitimin ana unsurlarıdır. İdeal bir eğitim süreci tüm aktörlerin inisiyatif alarak paydaşlıklar kurduğu süreçtir. Eğitim kurumlarının Sivil toplum kuruluşlarıyla kuracağı ilişkinin kalitesi eğitim sürecinin de kalitesini artıracaktır. Kurumlar öğrenme ortamları; sivil toplum pratik yapma ortamıdır.

Konvansiyonel eğitim sistemleri, uzun bir süreden beri, değişen dünya karşısında ihtiyaç duyulan yetkinlikleri oluşturma konusunda zaten yetersiz durumdayken, özellikle son iki yıldır küresel düzeyde yaşanan COVID19 salgını ile birlikte, eğitimde daha önceden tecrübe etmediğimiz farklı problemlerin ortaya çıkmasına şahitlik ettik. Bu yoksunlukların başında eğitime erişememe, eğitimin dijital platformlara hızla yönelmesi, öğrencilerin imkânsızlıkları gelmektedir. Sonra ebeveynlerin eğitim düzey ve yaklaşımlarından kaynaklanan eşitsizlikler ve öğrenciler arasındaki dijital okur-yazarlık yetkinliği farkı gelmektedir. Bunların yanına öğretmenlerde görülen yetkinlik eksikliği, teknolojide yaşanan alt yapı sıkıntıları gibi sıkıntılar da eklenince yeni dönemde eğitim alanında yapılacak kabarık bir listeyle karşı karşıyayız. Bu sorunlar çözümsüz değildir, el birliği ile bütün bunların üstesinden gelebilir, toplum olarak kendimizi yeni çağın beceri ve yetkinlikleri ile donatılmış bir hale getirebiliriz.” dedi

Aldemir, değerlendirmesinde; 20. Eğitim Şûrası’nın hazırlanmasında ve organizasyonunda emeği geçen başta Milli Eğitim Bakanı olmak üzere herkese teşekkür ederek, ülkemize hayırlar getirmesini temenni etti.

Author’s Posts

Image
Arabic English Turkish