Kuveyt “El Müctema” Dergisinin Anadolu Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Aldemir’le Röportajı
Kuveyt Islah Derneği Basın Kurulunun yayınladığı El Müctema dergisinde yayınlanmak üzere yayın sorumlusu Saad El Neşvan, Anadolu Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Aldemir ile güncel dünya gündemleri ve toplumsal sorunlar üzerine 3 Kasım 2022 Perşembe günü röportaj gerçekleştirdi. Röportaj öncesinde yapılan müzakerede Ortadoğu Medya İletişim Merkezi ve Kuveyt Islah Derneği Medya grubu ile yapılması planlanan ortak basın, fikir ve düşünce çalışmalarına yönelik medya iş birliğinin sağlanması bunun yanı sıra bu medya platformlarında gençlerin çoklu dil alternatifi ile yetişmesi hususunda mutabık kalındı. Anadolu Federasyonu Başkanı Turgay Aldemir’le yapılan röportajın dökümünü ve video haberini sizlerle paylaşıyoruz:
Neşvan; Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla… Hamd âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur, salat ve selam O'nun Resulü Muhammed bin Abdullah'a, ailesine, ashabına ve ona sadık olanlara olsun. Yüce Allah'ın lütfuyla, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Majesteleri Şeyh Nawaf Al-Ahmad Al-Jaber Al-Sabah liderliğinde Kuveyt-Türkiye ilişkileri en iyi koşullarda ilerliyor. Türk ve Kuveyt halklarına yansıdı, böylece iki ülke arasındaki ilişkiler daha da belirginleşti... Allah sizden razı olsun Kuveyt'e hoş geldiniz. Toplum dergisinin genel merkezine hoş geldiniz. Anadolu Federasyonu Başkanı Turgay Aldemir'e hoş geldiniz diyoruz.
Aldemir; Eyvallah Hoş bulduk. Biz de bu ziyareti uzun süredir planlıyorduk bizi misafir ettiğiniz ve yayınınıza davet ettiğiniz, daha evvel de Kuveyt'te, bizi güzel misafirperverliğinizle ağırladığınız teşekkür ederiz.
Neşvan; program ve yayınlarımda doğrudan konuya girmeyi severim. Özellikle sizin gibi fikir insanlarıyla… Hocam Dijital Çağ ve Dönüşen Dünya başlıklı kitabınıza baktım, Dünya nereye gidiyor?
Aldemir; İslam coğrafyası birkaç yüzyıldır bir bunalım içindeydi ancak son süreçte Batı da bunalıma girdi. Bu bunalımdan çıkmak için, insanlığın kurtuluşu için birlikte çaba sarf etmek gerekiyor. Vicdanını kaybetmemiş insanlarla. Biz bu konuda dijital bir çağın içerisine doğru yol alıyoruz. Dünya dönüşüyor ama biz burada insan kalarak Müslümanlar olarak nasıl yer almalıyız ile ilgili bu sempozyumu bu sene gerçekleştirdik. Biz şuna inanıyoruz; “Allah gücümüzün yetmediği ile bizi imtihan etmez.” Bakara suresinin son ayeti onun vaadidir. Dijitalleşmenin de bir imkân olduğuna inanıyor bunun için çaba sarf ediyoruz.
Neşvan; Uygulamalar içerisinde çocuklara ve gençlere zarar veren şeyler var; WhatsApp, Facebook, Twitter, Telegram gibi İslami esaslı ve İslami içerikli uygulamaların olma ihtimali var mı?
Aldemir; Hazreti Peygamber Mekke toplumuna, Arap Yarımadasına, geldiği zaman tüm hayatı üç başlıkta ele aldı.
- Kökten değiştirdikleri ki bunlar çok azdır.
- Islah ettikleri ve devamını sağladığı
- Hiç dokunmayıp devam ettirdikleri
Bu üç yaklaşım tarzı bizim de teknoloji ve dijitalleşmeye yaklaşırken sahip olacağımız yaklaşım tarzları olmalı. Teknolojinin insanlığa hizmet eden kısımları devam edecek, bunlarla ilgili başına İslami ibaresi koymamıza gerek kalmadan kötülüğün yaygınlaştırılmasına, insan haklarının ihlal edilmesine, insanların kişiliklerinin buralarda saldırıya uğranmasında engel olacak yasal ıslah çalışmaları yapılacak. Son olarak da kesinlikle ifsada sebep olan ne varsa karşısında duracak, alternatif alanlar açacağımız alanlar olacak.
Bu manada baktığımızda insanlığın geldiği bu noktadan daha ileriye gitmek için bizim çaba sarf etmemiz lazım. Teknolojinin kullanımında sorunlar var. Yoksa işte bu teknolojiler İslamidir, değildir gibi ayrıştırmak bizi çağın gerisinde bırakır.
Neşvan; Kudüs'ten ve Siyonistlerin terörist olduğundan bahsettiğimizde Facebook hesabı bloke ediliyor. Siz bir İslam düşünürü olarak sosyal medya uygulamalarının engellenmesini destekliyor musunuz?
Aldemir; Bir sefer İslam şiddete ve temel değerlere saldırı olmadığı sürece özgürlüklerin, fikir özgürlüğünü, düşünce özgürlüğünü himaye eden bir dindir. Biz düşmanlarımızın davrandığı gibi davranamayız ancak bu konudaki Anti-Seminist yasaların bugün dünyayı bir dar boğaza ittiği gerçeği ile karşı karşıyayız. Bu konuda el birlik edip önce bunların değiştirilmesini sağlamalıyız bunun için mücadele etmeliyiz. Bunu değiştirmek mümkün değilse farklı önlemlere başvurmalıyız.
Neşvan; Hocam, İslam dünyasındaki sivil toplum kuruluşlarının ve kamu yararına olan derneklerin şu anda yaşadığımız bu zorluklar ışığında bir rolü olduğunu düşünüyor musunuz?
Aldemir; Aslında dünya bir bunalımdan geçiyor bu bunalımı yeni bir doğuma doğru giderken yeni olanın oluşması olgunlaşmasının adeta döl yatağı, fikir ocağı sivil toplum örgütleridir. Sivil toplum örgütlerinin fikir, düşünce, insanlığın sorunları ve dünyanın problemlerine dair müzakerelerin yapıldığı, araştırmaların yapıldığı, geleceğe dair projeksiyonların çalışıldığı enstitülerinin müzakere masalarının oluşması gerekiyor. Biz de buna dair çalışmalar yapıyoruz.
Neşvan; 15 Temmuz gecesi Türkiye’ye karşı darbenin gerçekleştiği gecede dikkat çekici bir duruşunuz vardı. Bu duruşu bize anlatır mısınız?
Aldemir; İnsan nasıl yaşarsa bu tür kriz dönemlerinde de öyle ses verir. Bu halkımıza, devletimize, milletimize karşı bu darbe girişimine hissettiğimiz an hiç kimseye sormadan kendimiz, eşimiz, çocuklarımız, arkadaşlarımız, tüm dostlarımız tüm insanları meydana çağırdık daha cumhurbaşkanımız meydana toplanma çağrısı yapmadan biz meydanları doldurmuştuk.
Bizim toplandığımız meydanda iki saat içerisinde 400 bin insan toplanmıştı, hepsi de geri dönmemek üzere oraya gitmişti. Türkiye’nin bu süreçteki kalkınması, ilerlemesi, dünyada oynadığı rol, halkının son süreçte edindiği bilinçtir, sivil toplumun çalışmasıdır, devletle milletin birlikte hareket etmesidir. Ama tüm bu çabaların yanında Allah'ın yardımı olmasaydı bizim çabamızın hiçbir anlamı yoktu.
Neşvan; Türkiye'yi gördüğümüz gibi rüyaya çeviren cumhurbaşkanı hükümetinin darbeye karşı kazandığı zafer ve ayakta kaldığı için Yüce Allah'a şükrediyoruz. Türkiye'deki bu gelişmeden çok memnunuz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kardeş Türk Müslüman halkının önderliğinde sanayisi, bilimi ve nice güzellikleri olan bir ülke olmuştur.
Aldemir; Biz bu gelişmenin birlikte olursa kalıcı olacağına inanıyoruz. Türkiye ile beraber Kuveyt de gelişmeli, Katar da gelişmeli, Dubai de gelişmeli, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır da, Lübnan da, Suriye de, Irak ta, Azerbaycan da yani yeniden İslam toprakları barış ve selam yurdu olmalıdır. Bunun için de birlikte çaba sarf ediyoruz.
Neşvan; Bu röportaj için teşekkür ediyor, Allah'ın izniyle sizi tekrar Kuveyt'te göreceğiz ve Allah'ın izniyle Türkiye'de de sizi ziyaret edeceğiz.
Aldemir; Eyvallah bizde sizi Türkiye’ye davet ediyoruz.
https://www.youtube.com/watch?v=Cj30QtygY58