Anadolu Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Aldemir, Gaziantep’te Suriyeli aydın, akademisyen, siyasetçi, STK temsilcisi ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
“Ortak Gelecek” temasıyla ilki Şanlıurfa’da, ikincisi Kahramanmaraş’ta yapılan toplantının üçüncüsü 14 Aralık Salı günü Bülbülzade Vakfı Davut Özgül Konferans Salonunda yapıldı. Buluşmada katılımcılara hitap eden Aldemir, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bizler Suriye’de yaşananların tekrarlanmaması için sizlerle beraber gazeteler çıkarttık, radyolar kurduk, yüzlerce belgesel çektik ve filmler yaptık. Az da olsa dünyada vicdanı ölmemiş insanların burada yaşananları duyması için birlikte çalışmalar yaptık. Sizlerin de katıldığı sözlü tarih Suriye’de yaşananları kamera karşısında sizlerin şahitliği ile tarihe not olarak bıraktık. Bizler tüm imkânlarımızla birlikte öğrendik bu süreci, bu zulmü, bu yaşanan dramı. Biz de öncesinde bu kadar çapta tecrübe etmemiştik. Bunun için gerek Türkiye’nin içinde gerek Suriye’de güvenli bölgede okullar açtık, eğitim çalışmaları yaptık ve birçok kültürel, ticari, fikri, tarıma dair, sanayiye dair birlikte çaba sarf ettik. Bizim Bülbülzade Vakfı ve Anadolu Federasyonu olarak Türkiye’deki bu konseptteki STK’lar olarak, siyasetçilerimizle, akademisyenlerimizle, devlet yöneticilerimizle tüm çabamız silerin bu ülkede güven içinde yaşamanız ve güven içinde döneceğiniz Suriye’yi inşa etmek için birlikte çabalarımız oldu. Burada yaptığımız bu faaliyetleri arkadaşlarımız bir bültende toparlamışlar. Aslında onlarca belgesel olacak bir hikâyeye sahibiz. Hamdolsun bunları birlikte yaptık.
Bugünkü toplantının amacı yaşadığımız acıları tekrar dile getirerek yaralarımızı deşmek değildir. Bir taraftan da bugün yaşadığımız bir kısım sorunlar var. Ancak şunu biliyoruz ki bugün yaşanılan sorunlar dün fark edilmeyen ihtiyaçların sonuçlarıdır. Bugünün ihtiyaçlarını da eğer önlem almazsak nesillerimize, coğrafyamıza daha büyük sorunlar olarak devrederiz. Bunun için toplantımızın ana teması yaşadığımız acılar değil, bugün yaşadığımız bir kısım sorunlar değil, ortak geleceğimizi konuşmak için bir araya geldik. Birçok fikir sahibinin üzerinde ittifak ettiği bir düşünce vardır. Bu sorunlarımızın çözümü yerinde oturan tembel akıl sahipleri ile çözülmez. Bizden bir şey olmaz diyen aciz akıl sahipleriyle de çözemeyiz. Mazeretçi akıl dediğimiz hep mazeretler üreten akıl türüyle de çözülmez. Takdir edersiniz ki kibirli, mağrur, bizim sorunumuzu ancak biz çözeriz diyenler de bizim sorunlarımızı çözemediler. Bu toplantımızın amacı dünyanın birikimini, insanlığın bugüne kadar ortaya çıkarttığı tecrübeleri alarak, faal bir akılla, bağ kuran bir akılla ve çözüm için dünyanın neresinde olursa olsun bunları getirip kendi birikimimizle, kendi kültürümüzle bu coğrafyamızın yeniden bir selam yurdu, bir güven beldesine dönüşmesi için faal bir akla ihtiyaç var. Bu salonda olan sizler bu faal akıl sahiplerisiniz. Faal akıl sahipleri bağ kuran insanlardır. Büyük düşünür Konfiçyus’a soruyorlar, siz bu kadar şeyi nasıl biliyorsunuz, bu orunları nasıl çözüyorsunuz? diye. O da diyor ki benim elimde bir ip var bu iple bugünkü sorunla, dünkü çözümü, başka yerdeki uygulamayı birbirine bağlıyorum. Faal ve bağ kuran bir akılla meselelere yaklaştığım için çözüm odaklı oluyor. Süreç gösterdi ki coğrafyamızın geleceği için dünyanın son yüzyılda yaşadıklarına baktığımızda her yolu denedik. Bu denediğimiz yöntemlerin birçoğu sorunları çözmeye yetmedi. Kurtarmak için ortaya çıkan kurtuluş hareketleri bir süre sonra kurtardığı milletlere zulme dönüştü. Bu topraklarda yaşayan insanlar olarak Müslümanıyla, gayri müslimiyle, sünnisiye, alevisiyle, sağcısıyla, solcusuyla, ulusalcısıyla her ne düşünceye sahip olursak olalım her insanımızı akıl, nesil, can, mal ve din emniyetini korumak için daha fazla birlikte müzakereye ihtiyacımız var“ dedi.
Toplantıya katılanlar söz alarak görüş ve düşüncelerini ifade ettiler.
Şair Salah Hıdır, “Her ümmetin gelişiminde başarılı olması için bazı unsur vardır. İslam sancağı altına giren her ümmet başarılı olmuşlardır. Bir toplumun gelişmesi için eğitim ve iktisatta başarılı olması gerekir. Bir arada yaşamak için eğitimde müfredatlarımızı gözden geçirmemiz gerekir. Bir de ekonomik olarak birlikte çalışmamız gerekir” dedi.
Yazar Ali Şerif, “Geleceğimizi için iyi bir başlangıç oldu. Batı Ortadoğu’ya sürekli el koymak istiyor ve rahat bırakmıyor. Suriye, Yemen, Irak, Libya’daki bitmeyen savaşları görüyorsunuz. Bu diyaloglar ortak geleceğimiz için çok önemli. Geleceğimiz için altyapısı güçlü çalışmalara ihtiyacımız var” dedi.
Avukat Ali Zir, “İnanıyorum ki geleceğimizle ilgili ciddi bir değişiklik olacaksa o da sivil toplum eliyle olur. Geleceğimizin çözümleri hem Türkiye’den hem de Suriye’den sivil toplum kuruluşlarının ortak çalışmalarıyla olacaktır. Ortak stratejik araştırmalar yaparsak o zaman birlikte başarırız” dedi.
Dr. Muhyiddin Benene, “Biz akademisyenler ve mühendisler olarak olaya hemen müdahale etmeyi severiz. Birbirimizle nasıl bir gelecek kuracağız? Suriye’de yaklaşık 4 milyon nüfusa hitap ediyoruz. Burada sivil toplum kuruluşlarıyla kenetlenerek çalışmalarımızı düzenlemek ve güvenli bölgede kalkınma sağlamak için güven ve huzuru sağlamalıyız. Türkiyeli STK’larla yardımlaşarak geleceğimizi inşa edebiliriz” dedi.
Tarih Araştırmacısı Gazel Cuma, “10 yıldır buradayız, çok seminerlere, çok oturumlara, çok atölyelere katıldık. Hepsi sosyal, kültürel ve ekonomi alanında oldu. Suriyeli ve Türkiyeli düşünürlerin bir araya gelerek geleceğimizle ilgili fikirleri tartışması çok iyi olur” dedi.
Göçmen Hizmetleri Koordinatörü Remzi Yılmaz, “Göçmen Hizmetleri Merkezini, Büyükşehir Belediyesi, Valilik ve Vakıf olarak iki ay önce kurduk. Birlikte yaşıyorsak karşılaştığımız problemleri de birlikte çözmemiz lazım. Sosyal uyumu geliştirecek projeler geliştireceğiz. Hem Türkiyeli hem de Suriyeli STK’larla süreci birlikte yürüteceğiz” dedi.