Anadolu Federasyonu Bülbülzade Vakfı'nda Çalıştay Düzenledi

Anadolu Federasyonu ‘’Etkili Söz’’ çalışma grubu Gaziantep Bülbülzade Vakfı ev sahipliğinde çalıştay düzenledi. Çalıştaya Anadolu Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Aldemir, İK ve Teşkilatlanma birim başkanı Gazi Kılıçparlar, Anadolu Federasyonu Genel Sekreteri Haci Abuzer Nas, Anadolu Federayonu Eğitim Birim Başkanı Necat Yazıcı, AKADDER başkanı Rabia Aldemir, Strateji Birim Başkanı Ahmet Turan Koçer, Anadolu Federasyonu Yönetim Kurlu üyeleri İbrahim Bahar, Atabay Çelik, Tamer Çalhan, Masum Aytepe, Nesrin Karataş, AÖB başkanı M. Şamil Kılıçparlar ve çalışma grubu üyeleri katıldı. Sabah 09.00’da başlayan çalıştay 15.30’a kadar devam etti.

Çalıştayla ilgili olarak Anadolu Federasyonu Başkanı Turgay Aldemir şu açıklamayı yaptı: Dünya uzunca bir süredir buhran ve bunalım halinde bir darlık yaşıyor. Yaşadığımız bölgeler dahil tüm yeryüzü toplumlarında gözleyebildiğimiz bu darlıktan ön alıcı inisiyatifler alarak kurtulmanın ve insanlığa umut olmanın gayretindeyiz. Ortaya koyduğumuz çalışmaların toplum hayatında karşılık bulmasına önem gösteriyoruz. Yaptığımız çalışmaların hiçbirini varlık yokluk meselesi olarak görmüyoruz. Toplumda karşılık bulmayan zamanın gereğine veya geleceğe katkı sunmayan faaliyetlerimizden vazgeçmeyi biliyoruz.  Bir dönem bu ülkede Kuran eğitimi büyük bir sorun iken tüm kurumlarımızda, evlerimizde ve işyerlerimizde Kuran eğitimlerini gerçekleştirdik. Üniversitelerimizde inanç ve değerlerimize uygun bir şekilde eğitim almamız engellenirken, kılık kıyafet sorunu gibi sorunlarla gerekli mücadeleleri verdik. Bu mücadelelere odaklanarak toplumca bunları aşmayı başardık. Camilerde bile çocukların Kuran eğitimine engeller kondu, bizler camileri okula çevirdik. Yaz okulları adıyla inanılmaz bir süreç işletildi. Bugün Diyanet İşleri başkanlığının temel faaliyetlerinden birine dönüştü. Bizler Sivil Toplum Kuruluşları olarak sadece destek olmaya çalışıyoruz artık. İki binli yıllarda evlerimizi ihya etmek için aile eğitimleri düzenledik. Aile içi iletişimi iyileştirmeye gayret ettik. Bugün tüm toplumun gündeminde yer alan çalışmalara dönüştü. Toplumun tüm kesimlerinde hemen hemen her evde İslam ve insanlığın meseleleri gündem oluyor.  Gençlerimiz umut veren bir sürece geldi, bütün bunları tek başımıza yapmadık insanlığa dair derdi olan her insanın bu işlere katkısının olduğuna şahidiz. Türkiye Dindarlık Algısı raporunda gençlerin kendilerini dindar olarak tanımladıkları, dini değerlerin benimsenme oranın yüksekliği ülkemiz ve dolayısıyla Türkiye’nin yeni yüzyılında millet olarak nasıl bir dirilişe sahip olacağımızın göstergesidir. Bunda sivil toplumun çok büyük bir rolü olduğuna inanıyoruz. Kitaplarla ilgili olarak bir dönem kütüphanesindeki kitapları gömenden yakanlara kadar birçok insanla karşılaştık, kitap düşmanı yöneticilerle muhatap olduk lakin bugün devlet kurumlarımızdan sivil toplum kuruluşlarına kitaba ulaşım ve kitap okuma seferberlikleri düzenleniyor. Yapılan kütüphanelerden açılan kitap kafelere büyük bir umudun inşasına şahit oluyoruz. Gençlerimizin başlattıkları kitap okuma projelerine binlerce öğrenci başvuruyor. Toplumsal dönüşümün kurucu iradesi olmak için sorunları dışarıdan, kuşbakışı görebilmek önemlidir. Sorunun içinde bir kısmıyla uğraşırken sadece debelenmiş olursunuz. 15 Temmuz sürecinden sonra devlet özgürleşti, aralanan perdeler ve kapıların ardında kaybettiğimiz tarihimizi gördük. Toprak kaybederken sadece toprak değil; nitelikli ve yetkin insanları da kaybettiğimizi gördük. Toptan bir dışlanma ve itmeyle taşraya sürüldüğümüzü, Anadolu aklının ve vicdanın merkezden uzaklaştırıldığını gördük. Bu sürgünün yarattığı ezilmişlik ve güvensizlik psikolojisiyle uzun yıllar mücadele ettik. İki binlere geldiğimizde kırık çıkık taraflarımıza basarak var olmaya çalıştık.  Medeniyetler kentlidir, Şehirlerde ortaya çıkan mücadelelerin hayata aksıdır.  Dünyaya ve kente dair sözün söyleneceği yer şehirlerdir. Bu sözler ağlama duvarlarının dibinde şekillenerek ağıtlar yakılarak söylenemez. Söz ve düşünce güven ortamında ortaya çıkar.  Bugün merkeze gelen ve taşradan gücünü olarak merkezileşen akıl, tüm kurumlarıyla çalışmaya başladı. Baskı dönemlerinde bölünmüş Müslüman kişiliği aynı zamanda şahsiyet kırıklığına da uğramıştı. Ortama göre farklı farklı kimlikler sergileyen kişi hem toplumda karşılık bulamaz hem öz benliğinde sorunlar yaşar. Kent soylu veya kent dindarlığı olarak tarif ettiğimiz şehirli insan olabilmek için mekanla ve coğrafyayla bağ kurarak işletilen süreçlerle bugüne geldik. Eğitim, Kültür ve sanat gibi konularda yetkin ve nitelikli insan yetiştirme gayretlerimizi sürdürüyoruz. Yetiştirdiğimiz insan kıymetleriyle deprem sürecinde çok güzel faaliyetlere imza attık. Yaklaşık 71 ülkeden sivil toplum kuruluşla iş birlikleri sağladık. Ortamlarımızı ve kurumlarımızı açtığımız uluslararası sivil toplum kuruluşundan insanlarla etkileşim süreçleri yaşadık. Yaptığımız eğitim faaliyetlerinden okuduğumuz kitaplara kadar kendi ülkelerine taşıyan kuruluşlar oldu.

Anadolu federasyonu olarak 2021 yılından bugüne sürdürdüğümüz Nitelikli insan teması kapsamında gerçekleştirdiğimiz eğitim faaliyetlerinden, akademik çalışmalar ve mesleki yetkinlik atölyelerine birçok faaliyet gerçekleştirdik. Bugün de düzenlediğimiz çalıştayla yeni odak noktamız, faaliyetlerimizin stratejik teması olan etkili söz temasına hazırlık çerçevesinde yol haritaları oluşturmaya çalışıyoruz. Zamanın ruhuyla  da örtüşecek fikriyatı nasıl geliştiririz, hangi yöntemlerle geliştiririz, Etkili söz nedir, niçin etkili söz üretmeliyiz, kime yönelik etkili söz üretmeliyiz, nasıl üretmeliyiz gibi sorular çerçevesinde geniş katılımlı bir çalıştay gerçekleştirdik. Bir dizi çalıştay ve faaliyetin sonunda elde edeceğimiz fikriyat ve etkili söz üretme yol haritamızı kamuoyuyla paylaşmayı hedefliyoruz.