Arabic English Turkish

19. Anadolu Buluşmaları 3. Gün 2. Oturumu: Kültür Endüstrisi ve Aile-1

19. Anadolu Buluşmaları 3. Gün 2. Oturumu: Kültür Endüstrisi ve Aile-1

Anadolu Federasyonu olarak 13 – 17 Ağustos 2025 tarihleri arasında “Tüten Ocak, Ailenin Geleceği” temasıyla düzenlediğimiz 19. Anadolu Buluşmalarında 3. Gün 2. Oturumu “Aile ve Cinsiyet Ameliyatları: Değişim mi, İptal mi?” adıyla gerçekleşti. Prof. Dr. Zeki Bayraktar’ın konuştuğu oturumda Cinsiyetin tanımı, temel farkları, cinsiyetin alt bileşenleri, Cerrahi Operasyonlar ve Psikolojik Etkileri değerlendirildi.

Son yıllarda ülkemizde, özellikle gençler arasında cinsiyet değiştirme talebinin artış gösterdiği gözlemlendiğini belirten Prof. Dr. Zeki Bayraktar “Cinsiyet, coğrafya, ahlaki değerler veya karakter özellikleriyle değil, biyolojik temellerle tanımlanır. Dolayısıyla “cinsiyet değiştirme” ifadesi, biyolojik gerçeklik açısından doğru değildir. Çünkü cinsiyet değiştirilemez; yalnızca mevcut organlar üzerinde cerrahi müdahaleler yapılabilir. Bu nedenle, “cinsiyet iptali” ifadesi daha doğru bir tanımdır.” dedi.

“SAĞLIKLI BİR KİMLİK GELİŞİMİ İÇİN BİYOLOJİK CİNSİYET İLE CİNSİYET KİMLİĞİNİN UYUMLU OLMASI GEREKİR.”

Cinsiyetin biyolojik, psikolojik ve sosyal boyutları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Zeki Bayraktar; “Psikolojik cinsiyet, doğumdan itibaren ergenlik sonuna kadar gelişir ve çevresel faktörlerden güçlü biçimde etkilenir. Sağlıklı bir kimlik gelişimi için biyolojik cinsiyet ile cinsiyet kimliğinin uyumlu olması gerekir.” dedi.

Transeksüel cerrahiler genellikle biyolojik sorunu değil, ruhsal bir rahatsızlığı çözme amacıyla yapıldığını belirten eden Prof. Dr. Zeki Bayraktar; “Ancak bu operasyonlar ruhsal iyileşme sağlamadığı gibi, ciddi pişmanlıklara da yol açabilmektedir. İsveç’te yapılan bir araştırma, ameliyat sonrası ruhsal sorunların azalmadığını, aksine arttığını göstermiştir. Hatta intihar oranlarının ameliyat sonrası yükseldiği tespit edilmiştir.” dedi.

“RUHSAL ÇATIŞMALARIN ÇÖZÜMÜ BEDENDE DEĞİL, ZİHİNDE VE DUYGULARDA ARANMALIDIR.”

“Cinsiyet hoşnutsuzluğu durumlarında ilk başvurulması gereken yöntem cerrahi değil, psikoterapidir. Ruhsal çatışmaların çözümü bedende değil, zihinde ve duygularda aranmalıdır. Beden üzerinde yapılan değişiklik, biyolojik cinsiyeti değiştirmez; yalnızca fiziksel bir dönüşüm illüzyonu yaratır. Ebeveynler, eğitimciler ve toplum olarak çocukların cinsiyet kimlik gelişim sürecini doğru yönetmek ve biyolojik gerçekleri saptırmadan aktarmak hepimizin sorumluluğudur.” dedi.

Yeni Haberler

Image
Arabic English Turkish