Arabic English Turkish

Anadolu Buluşmaları 4. Gün Oturumları

Anadolu Buluşmaları 4. Gün Oturumları

Anadolu Buluşmaları 4. Gün Oturumları

Anadolu Buluşmaları 4. Gününde oturum ve seminer programları ile başladı. Gün içerisinde gerçekleştirilen seminer oturumlarında ilk olarak kürsüye “Dijital Çağda Birey ve Toplum” konusu ile Prof. Dr. Mehmet Görmez geldi. Görmez konuşmalarına şu ifadelerle başladı.

Artık bir sanal fıkhımız, dijital fetvamız oldu, ilimlerimizi de bu dünyaya taşıdık.

Ticaretimiz eğitimimiz paramız sanal dünya üzerinden yürümeye başladıkça varlık gayesi hakikat olan bizi hakikate davet eden dinimiz bile sanal dünyaya taşıdık. Bu sanal dünyanın meydan okumalarına karşılık vermek için biz hocaların bir fıkıh ve kelam öğretmemiz gerekir. Artık bir sanal fıkhımız, dijital fetvamız oldu, ilimlerimizi de bu dünyaya taşıdık.

Külli idrak ile emredildiğimiz halde dijital dünyada yalnızca görsel idrak öne çıkıyor.

Külli idrak ile emredildiğimiz halde dijital dünyada yalnızca görsel idrak öne çıkıyor. Günde 4-5 saatini ekran önünde geçiren her insan görsel idrakin egemenliğine giriyor ve tüm dünyayı hakikat üzerinden değil suret üzerinden görüyor. Görsel idrakin egemen olduğu insanda aslolan akıl değil gözdür.

Görmez konuşmalarını şu ifadelerle bitirdi;

Bireysel dindarlıklar oluştu dijital dönüşüm sonrası

Bireysel dindarlıklar oluştu dijital dönüşüm sonrası. Bireysel dindarlık biraz üzerinde durulsa toplumsal dindarlıktan daha derin olabilir. Ancak öyle değil. Tüm boyutları üzerinde yeniden düşünülmeli. 

Belki bu toplantı sonrası madde madde ele alarak bunu eğitim sistemimize nasıl giydirebiliriz öneriler sunabiliriz.

Gün içerisinde yapılan etkinliklerden birisi ise Çocuk Buluşmaları kapsamında yapılan İşaret Dili Müzik Korosu ve Buluşmalar boyunca çocuklar tarafından büyük bir perdeye çizilen resimlerin izleyiciye sunulması etkinliği idi. Çocuk buluşmalarında eğlenerek bu çalışmalarda emek veren çocuklara seyircilerin önünde hediyeler verilip yoğun bir alkış tufanıyla tebrik edildiler. Akşam oturumunun ilkinde kürsüye “Beynimizin Koruyucusu Yok mu? Konulu konuşması ile Handan Kılıç geldi. Kılıç, şu sözlerle konuşmasına başladı;

Sosyal İzolasyon Beyne Ne Yapar?

Beyin diğer bir beyinle bağlantı kurarak öğrenir. Beyin bir başka beyinle ilişki kurarak kendini rahat ve güvende hisseder. Beyin bir başka beyinle ilişki kurarak normali oluşturur. İlişki yoksa yalnızsa beyin, hayatta kalmanın bize garip gelen yollarını bulur.

Ekran Beyne Ne Yapar?

Akış hızlı olduğunda ekran karşısındaki beyin kendi normalinden uzaklaşır ve hızlanır. Ekran karşısında geçirilen zaman sosyal iletişim fırsatlarının azalmasına yol açar.  Ekran karşısında geçirilen zaman hayatı deneyimleme fırsatlarının azalmasına yol açar. Çocuklarda ilk 3 yaşta sıfır ekran, daha sonraki yaşlarda ekranın kısıtlı kalması devlet politikası olmalıdır.

Kılıç, bu sözlerle konuşmasını bitirdikten sonra “Çağla Yüzleşmek” konulu konuşması ile Prof. Dr. Ali Bardakoğlu geldi. Bardakoğlu konuşmasına şu ifadelerle başladı;

İnsanlık o ışıktan uzaklaştıkça kötüye gidecek tablosu vardır.

Ahir zaman algısı vardır Müslümanlarda, her şey gittikçe kötüye gidiyor diye söyleriz hep. Karamsar bir tablo çizilir daima. İnsanlık o ışıktan uzaklaştıkça kötüye gidecek tablosu vardır. Bu çok gerçek değildir. Veda hutbesini hatırlayalım, öyle nesiller gelir ki benim çağrımı daha iyi anlarlar der peygamber. Biz kötüysek işler kötüye gider. 

Asıl olan olaylar vakalar değil onun üzerinde anlatılmak istenendir. 

23 yıllık hayat içinde iner kuran ve olaylarla iç içedir. Bir eğitim verir, bilgi yerine bilinç sunar. Herhangi bir yanlış olay vuku bulsa kuran onun doğrusunu açıklar. Hayatın içinden bir gelecek inşası sunar. Olayların örneklerin kendisi değil, örnekler üzerinden anlatılmak istenen dinin konusudur. Asıl olan olaylar vakalar değil onun üzerinde anlatılmak istenendir. 

Yeni Haberler

Image
Arabic English Turkish