Anadolu Federasyonu üye kuruluşları ve göç çalışmaları paydaş kuruluşları ile Göç Çalıştayı düzenledi. Çalıştaya göçten etkilenen il ve ilçeler başta olmak üzere birçok bölgeden katılım sağlandı. 20 Eylül 2024 tarihinde Gaziantep Bülbülzade Vakfı'nda gerçekleştirilen çalıştayda göç boyutları, çeşitleri, sebepleri gibi konuların yanında göçün avantajları ve dezavantajları, göçün ekonomiye, sosyal hayata, eğitime, dönüşüme ve ilerlemeye katkıları ele alındı.
Ülkemizde on yıllardır yaşanan göç durumunun Anadolu’nun mümbit topraklarında kadim anadolu irfanıyla bir arada yaşamanın sağladığı insani kalkınmanın boyutlarına dikkat çekildi. Özellikle Suriye iç savaşından sonra ülkemize gelen kardeşlerimizin sivil toplum süreçlerinde aktif rol almalarının önemi dile getirildi. Göçün doğru planlanıp idare edilmesiyle büyük bir güç ve insan kaynağı sağladığı, gettolaşmaların önlenmesi gerektiği, şehrin varoşlarında yaşamaya mecbur bırakılmamalarının kaynaşmayı ve bütünleşmeyi sağlayacağı ifade edildi. Çeşitli il ve ilçelerde sürdürülen göç faaliyetlerinin sadece göçmenlere yardım bağlamından kurtulması gerektiği, yardıma muhtaç bırakmanın insanları iyileştirmediği, her insan için onurlu kalmanın bütün insanlığın onurunu ilgilendirdiği vurgulandı.
Gaziantep’te sürdürülen göç çalışmaları modelinin hem sosyal hayatta hem sivil alanda sürdürülebilir bir nitelikte olduğuna dikkat çekildi.
Çalıştayda Gaziantep Suriye topluluğu başkanı Mustafa Hüseyin, 300 üyesiyle her fikir ve düşünceden temsilcilerle iki yılda bir seçimler yapan Gaziantep Suriye topluluğunun düzenlediği eğitim ve uyum faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Göçmen Hizmetleri Merkezi Müdürü Remzi Yılmaz merkezin faaliyetlerinden ve kuruluşundan bahsetti. Remzi Yılmaz merkezin Gaziantep Valiliği, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Bülbülzade Vakfı ortaklığıyla üçlü protokolle kurulduğunu ifade etti. Göçmen Hizmetleri Merkezi güvenli bölgedeki çalışmaları, kanaat önderleri toplantılarını ve ortak gelecek toplantılarını Gaziantep Suriye topluluğuyla birlikte organize etmektedir.
Bülbülzade Vakfı ve BEKAM’ın çalışmaları ele alındı. Güvenli Bölge'de yapılan çalışmalar, Anadolu Kültür Merkezleri'nde gerçekleştirilen eğitim ve faaliyetler, İşrak Gazetesi raporları, tercüme kitaplar, medya alanında yapılan belgesel projeleri, Sözlü Tarih ve film çalışmaları hakkında bilgilendirmeler yapıldı.
Göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı yerlerden gelen temsilcilerle, şehirlerinde neler yapılabileceği konuşuldu. Şehrin dinamikleri göz önünde bulundurularak çalışmalar devam ettirilecek. Her derneğin bünyesinde göç çalışma alanının oluşturulması gerektiği ve Kanaat Önderleri ile buluşma organizasyonları kararı alındı. Özellikle göçle ilgili okumaların yapılması gerektiği vurgulandı.
Toplantıya başkanlık eden Anadolu Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Aldemir;
Türkiye içindeki Suriyeliler güvenli bölgedeki Suriyeliler ve üçüncü ülkeye gitmiş Suriyelilerle ilgili çalışma yapmalıyız. Hem şehrimizdeki çalışmalarla ilgili hem genel göç politikalarıyla ilgili raporlar ve politikalar belirleyerek çözüm önerileri sunmalı, bir taraftan milletin vicdanını diri tutacak faaliyetler planlarken bir taraftan da ilgili kurumların doğru, sürdürülebilir politikalar yapmaları için gerekli iletişim kanallarının açık olmasını sağlamalıyız.
Buradan dünyaya söz söylüyoruz. Bakışımızı büyütüp çapını genişletmeliyiz.
Akla finans ayırmamız lazım. Bir kuruluş, gelirin ne kadarını fikre ayırıyor. Toplumun geleceğini konuşan bu topluluğun yardım kalemi en büyük gelirse bu durumun gözden geçirmek gerekiyor. Dışardan destekle hiçbir şey yaşatılamaz, kendisi için faaliyet planladıklarımızı işin öznesi haline getirmemiz, ortak etmemiz lazım.
Çalıştay katılımcıların tespit ve önerilerinin ardından son buldu.