17. Anadolu Buluşmalarının 2. günü selamlama konuşmaları ile devam etti.
Selamlama konuşmaları için kürsüye ilk gelen Balıkesir Kütüphanesi Kurucusu Ahmet Kot şu ifadeleri kullandı;
"Değerli dostlar Anadolu'nun dört bir tarafında burada bir araya gelmiş gönüllüler topluluğu olarak hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.
Okuyalım okumazsak canımıza okurlar. Hayatı, çevremizi, Allah'ın bizi yarattığı dünyayı okumamız gerek. Anadolu'yu okumak nasıldır? Nasıl okumamız gerekir? Birkaç cümleyle anlatabiliriz: Bizler binlerce yıldır yollardayız orta Asya'dan ve çeşitli coğrafyalardan Anadolu'ya geldik. Bin yıldır bu topraklardayız. Bu topraklar öyle topraklardır ki iyi okumadığımız takdirde bizi fırlatıp atacak topraklardır. Neden bu topraklar? Bunun hikmeti nedir? Anadolu'nun benim okumamda yedi temel direği var. Bu yedi direği çok iyi okuduk ki buraları kavi bir güçle savunabiliyoruz.
Anadolu tarihin merkezidir.
Anadolu dinlerin temelidir.
Anadolu felsefe ve hikmetin temelidir.
Anadolu mutfak kültürünün temelidir.
Anadolu ticaretin merkezidir.
Anadolu şehirlerin merkezidir.
Cemil Meriç diyor ki; "Hepimiz aynı kütüphanenin çocuklarıyız. Bu kütüphaneyi iyi okuyalım" ifadelerini kullandı.
Selamlama Konuşmaları Erkan Çav
"Dayanıklı toplum dayanıklı bireylerden oluşur. Bu dayanıklılık aileden başlar. Depremden sonra Afet yönetimi başlıklı kolektif bir kitap yazdık. Kamu yönetimi ile sivil toplum inisiyatifiyle beraber neler yapabileceğimi yazdım. Hepimiz buradaysak istediğimiz şey ülkemizi iyi bir hale getirmek. Bunun zor olan yanı bunun sürekli olarak yapmalıyız" dedi.
Selamlama Konuşmaları Psikolog Dr. Mehmet Başkak
"Ortak aklın ne kadar isabetli olduğunu gördüm. Sizlerin yaptığı çalışmalar, bir bireyin yaptığı psikolojik desteklerden daha faydalı. Sosyal etkileşim; bu düzeyde bir hizmet, buradaki bireylerin travmalarına doğal bir çözüm olacaktır. Bu işin en önemli ayağı sosyal etkileşimdir. İnsanları bir yerlere topluyoruz ama kendimizi toplayamıyoruz" dedi.
Selamlama Konuşmaları İbrahim Bahar
"Yürüyüşümüzde destek veren misafirlerimize fikirlerine ve açıklamalarına teşekkür ediyoruz. Bunu sürdürmeye ve gençlerimize devretmeye kararlıyız. Onların bütün bu organizasyonları yürüttüğünü biliyoruz. Aileyi önceleyerek çıktığımız bu yolda daha büyük bir aile olduğumuzu görüyorum.
Bu dayanıklılık sorumluluğu üstelenen bireyler sayesinde olacaktır. Yeryüzünün hangi noktasında olsak bu sorumluluk duygumuz ve insani sorumluluğumuz bizi bu yolda yürümeye devam ettirecektir. Böyle motive olmuş bir topluluğun içinde bulunmaktan onur duyuyorum. En önemlisi bunları heyecanla gittiğimiz yerlerde, bulunduğumuz zeminlere, hayatlara, dünyamıza aktarmalıyız. Beraberliğimiz ve umudumuz daim olsun" dedi.
Selamlama Konuşmaları Hüseyin Özhazar
"On binlerce yıldır insanlar gidip geliyorlar, günler bizlerin arasında dönmeye devam ediyor. Tabi bazen krizler ve kırılmalar oluyor. Bu kırılma zamanları acılı ve zorlu olabiliyor. Ama bu sıkıntılar yeni başlangıçları da beraberinde getiriyor.
Eski bitti yeni henüz başlamadı. Eskiler devre dışı kalıyorlar ama yeni başlangıçlar kimlerle olacağı kesin değil. Yeni güçler, yeni topluluklar, yeni dünyada ortaya çıkacaklar. Türkiye topluluğu ise yeni kurucular arasında olacak durumdadır.
Sivil toplumun pratik tezahürleriyle hazır olmak gibi bir sorumluluğu var. Bu inşa sürecinde Anadolu Federasyonu olarak bizde rol almak zorundayız. Çalışmalarımızla buna katkı sağlamak için adımlar atıyoruz" dedi.
Selamlama Konuşmaları Rabia Aldemir
"Bizler dayanıklı olmaya çalışıyoruz. Ama dünya sanki bize imkan vermiyor. Biz hamdolsun ekip olarak hem kendimiz hem de toplumu dayanıklı hale getirmeye çalışıyoruz.
Travmalarda ve yaşanan sorunlarda 2 türlü şey olur:
1.tür insan o travmanın etkisinden yıllarca çıkamaz.
2.tür insanlar travmalarını bir basamak olarak kullanıp gelecekteki işleri için yatırım yapar.
Umarım bizler daha kuvvetli ve dayanıklı sivil tolum temsilcileri olarak buradan gideriz" dedi.