Anadolu Federasyonu olarak üye derneklerimizle beraber Ramazan ayı boyunca yetim ailelere, deprem bölgesindeki vatandaşlara, ihtiyaç sahibi ailelere ve üniversite öğrencilerine iftar organizasyonları gerçekleştirdik.
Yapılan iftar organizasyonlarında;
-İstanbul, Ankara, Kilis, Adana, Bursa, Uşak, Manisa, Mersin, Sivas ve Kayseri’de bulunan Dernek Merkezlerimizde 17.820 Kişilik
- Anadolu Kültür Merkezlerinde 3.400 kişilik
-Deprem Bölgelerinde; Malatya, Reyhanlı, Kilis, Malatya, Osmaniye, Kahraman Maraş, Adıyaman ve Gaziantep’te bulunan ve Deprem bölgesinden farklı illere giden vatandaşlara 160.486 kişilik
- Anadolu Öğrenci Birliği Üniversiteli öğrencilere 5.435 kişilik
- Yetim ailelere ise 6.020 kişilik iftar yemeği yapıldı.
Anadolu Federasyonu Başkanımız Turgay Aldemir gerçekleştirilen iftar organizasyonlarına yönelik yaptığı değerlendirmede, kardeşliğin paylaştıkça çoğaldığını, hemhal olmanın aynı mekânı ve aynı derdi paylaşmak olduğunu belirtti. Anadolu Federasyonu gönüllüleri olarak Ramazan ayını bizler için daha mühim kılan faaliyetlerimizin başında her derneğimizde gerçekleştirdiğimiz iftardan sahura Ramazan istişareleridir. Buralarda muhasebe ve planlama süreçleri gerçekleştirmekteyiz. Bunun yanında kurduğumuz iftar sofralarımızda misafir ettiğimiz her insanla soframızı ve muhabbetimizi paylaşmayı görev biliriz.
Hz. Peygamberin şu hadisinde ifade ettiği gibi "Recep Allah'ın ayıdır, Şaban benim ayımdır, Ramazan ise ümmetimin ayıdır." Ramazan’ı ümmetin ayı olarak idrak etmenin yolu dünya mazlumlarının hamisi olmayı gerektirir, faaliyet ve etkinliklerimize yetimin, yoksulun paydaş kılınmasını gerektirir, bizler bu bilinç ve şuurla Ramazan ayını eda etmeye çalışırken insanlığı kalkındıracak ve sosyal dokuyu tedavi edecek çalışmalar planlamakla yükümlü olduğumuzun da farkındayız. Yaşadığımız dünyada afet ve musibetlerin olabileceğini her an olağanüstü bir durumla karşılaşabileceğimizi bilerek dayanıklı insan, dayanıklı sivil toplum ve dayanıklı şehir felsefesi ile şehirleri ihya ve inşa etmekle yükümlüyüz. Bu yükümlülük kuşatıcılığı ve faaliyetlerde sürdürülebilirliği gerekli kılar. Eğitim ve kültür faaliyetlerini sürdürürken sanat ve spor aktivitelerini ihmal edemeyiz. Yaptığımız her faaliyetin sonunda ne ürettiğimizi bilmeden de herhangi bir faaliyet planlayamayız. Asrın felaketini yaşadığımız bu süreçte görevimiz ve sorumluluklarımız daha da arttı, Rabbimize nimetlerinden ötürü teşekkür ediyoruz, bizi yaşatan ve bize iyilik yapma fırsatı sunan Rabbimiz yolumuzu aydınlatsın ve bizi doğrularla birlikte öldürüp doğrularla birlikte diriltsin” ifadelerini kullandı.
