Anadolu Kadın ve Aile Derneği (AKADDER) İstanbul Temsilciliği 16 Ekim Perşembe günü şehit Yahya Sinvar’ın “Diken ve Karanfil” adlı eserini, Şükran Sarıoğlu’nun moderatörlüğünde ve Nebiye Saburlu’nun sunumu ile gerçekleştirdi.

Filistin direnişinin önemli isimlerinden olan Yahya Sinvar, çeyrek asırlık hapishane günlerinde kaleme aldığı “Diken ve Karanfil” adlı bu eserinde; şahsi hatıralarını, acılarını ve umutlarını, Filistin halkının benzersiz ve upuzun hikâyesiyle iç içe aktarıyor.

“Bu kitap temelde gerçeklere dayanıyor olsa da anlatılanlar ne yalnızca benim ne de belli bir şahsın hikâyesidir. Her Filistinlinin metinde geçen olaylarla şu ya da bu şekilde bir bağı vardır. Bu eserdeki hayal gücü, sadece bir romanın gerektirdiği şartları sağlamak için, belli başlı kişiler etrafında şekilleniyor. Geriye kalan her şey, gerçek vakalardan izler taşıyor. Anlattıklarımın hepsini ya bizzat yaşadım ya da onlarca yıldır sevgili Filistin topraklarında bunları bire bir yaşayanların ağzından dinledim.”

Yahya İbrahim Sinvar / Bi’rü’s-Seb’e Zindanı, 2004

Akadder Osmaniye temsilciliğinde, 18. Anadolu Buluşmaları “İnsan Bozumu” kitabının tahlilini Hatice Bozu moderatörlüğünde Ayşe Çiftçi, Zeynep Aslankurt, Dürdane Fırat, Muazzez Adsız, Nesrin Karataş ve Dürdane Ateş’in anlatımıyla Osmaniye İlim Sanat ve Kültür Derneği ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Tahlilde, “Zorluk Tasavvurumuz: Öğrenilmiş Çaresizlikten Üretilmiş Sorumluluğa, Yapay Zeka ve İnsanın Geleceği, İnsan Bozumunun İki Aracı: Yeni Kimlikler ve Cinsiyet, Fıtrata Yönelik Savaş ve Fikir” başlıklarında sırasıyla sunumlar yapıldı.

Program, ele alınan konular üzerine interaktif şekilde yapılan değerlendirmelerin ardından sona erdi.

AKADDER Çevrimiçi Tefsir Okumalarının son dersi “Tüketim Kültürü” üst başlığıyla gerçekleştirildi. Online gerçekleştirilen programa, AKADDER üye ve gönüllüleri katılım sağladı.

Programda, Tekasur suresi, tüketim toplumu ve dinin etkileşimi, kültürel değerlerin metalaşması, metaların kültürelleşmesi gibi çeşitli konular ele alındı.

Tefsir dersi, sıradaki programın tarihinin belirlenmesi ile sona erdi.

AKADDER çevrimiçi kitap tahlillerinin yeni dönemi Kemal Tahir’in Yol Ayrımı kitabı ile 29 Eylül Pazartesi günü başladı.

Programda Yol Ayrımı kitabı üzerinden Kemal Tahir’in hayatı incelendi. Ardından tarih ve roman-tarihin ne olduğu, roman tarihte neler bulunabileceği, kitap üzerinden tek parti döneminden Serbest Fırkanın oluşumu ve neden gerek duyulduğu, Cumhuriyet döneminde yapılan harf inkılabı, medreselerin kapatılması, Anadolu’nun durumu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun beş buçuk ayda nasıl tasfiye edildiği üzerinde duruldu.

Kitap tahlili programı kitabın katılımcılara neler düşündürdüğü üzerine görüşlerinin alınmasının ardından sona erdi.

“Sıradaki kitap tahlili 27 Ekim Pazartesi günü Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Süleyman Musli kitabı ile yapılacaktır.”

Akadder üye ve gönüllüleri, Şermin Yaşar’ın “Para Ağacı” ve “Abartma Tozu” kitaplarının tahlillerini Elif Meryem Keleş’in moderatörlüğü ve Zülal İçöz’ün sunumu ile çevrimiçi gerçekleştirildi.

Kitap tahlilleri “Çocuklar bizi eleştirebiliyor mu? Siz ebeveynlerini eleştirebilir miydiniz?” ve “Şermin Yaşar’ın kitaplarının ortak özellikleri nelerdir?” soruları üzerinden interaktif olarak işlendi. Ayrıca tahlil programında, “seçim yapmak, bireysel etik sorumlulukları irdelemek, çocuklara alan açmak, farkındalık oluşturmak, anne babayı / toplumsal yanlışları eleştirmek” gibi çeşitli başlıklarında üzerinde duruldu.

Akadder Kayseri Temsilciliği'nin düzenli olarak gerçekleştirdiği Mustafa Özel okumalarında bu ay Joseph Conrad'ın "Sırça Köşkü" eseri ele alındı. Programda, kitaptaki siyasi, iktisadi, kültürel ve psikolojik konular üzerine derinlemesine tartışma yapıldı.

Kitap tahlilinde, Conrad'ın siyasi, iktisadi ve kültürel yönleriyle emperyalizmi ve sömürgeciliği, 19. yy. sonlarındaki sömürgeci devletleri incelendi. Almayer'in servet kovalamak için sermayesi olmadan Endonezya'ya gidişi, evliliğini ve feriye dönüş hayalleri, sömürgecilerin yaşamlarını ve sömürdükleri ülkenin insanları, İngilizlerin Malaka Boğazına yerleşmeleri, Malay kültürü, insanların yaşadıkları sıkıntılar ve coğrafyanın zorluklar konuları da ele alındı.

AKADDER Çevrimiçi Tefsir Okumaları 2025 – 2026 döneminin ilk programı 25 Eylül Perşembe günü “Tüten Ocak Ailenin Geleceği” üst başlığıyla yapıldı.

Anadolu Buluşmaları AKADDER özel oturumlarından bahsedilerek başlanılan programda, Mehmet Görmez’in açılış konuşması, Mehmet Türkeri'nin "Dinler ve Aile: Gelenek, Modernite ve Toplumsal Dönüşüm" üst başlıklı sunumu, İpek Coşkun Armağan'ın "Dijital Dünyada Aile Aklını Korumak" üst başlıklı sunumu, Ruhat Yaşar'ın “Aile: Bir Kavramın Soykütüğü” üst başlıklı sunumu ve Hasan Hüseyin Taylan'ın “Teknoloji ve Dijitalleşmenin Aile Üzerine Etkileri” başlıklı sunumu işlendi.

Program katılımcıların soru, cevap ve değerlendirmelerinin ardından sona erdi.

Trabzon Akadder temsilciliği Meşa Selimoviç’in “Derviş ve Ölüm” kitabının tahlilini Prof. Dr. Ülkü Eliuz’un anlatımı ve Elif Cevher’in moderatörlüğünde yaptı.

Derviş ve Ölüm kitabı hayatı, ölümü, insanı ve arayışlarını; kardeşi adaletsiz bir şekilde infaz edilen yazarın, kardeşinin ölümünün ardından bu olayın hayatında ideal olmayan bir kırılma noktası ve dönüşüm yaşayan Derviş Ahmed Nureddin'in acı hikayesinden bahsediyor. Katılımcıların dikkatini çeken kitaptan bazı notlar:

"İyilik seyredilmeye değer, güneşin doğuşu gibi bir şeydir."

"Bu dünyanın talihidir iyi insanlar"

Akadder Kadın ve Aile Derneği 16 Ocak 2025 tarihinde Akadder YK Başkanı Rabia Aldemir’in moderatörlüğünde, Derviş Zaim’in katılımı ile Flaşbellek filminin tahlilini gerçekleştirdi.

Film tahlili katılımcıların sorularıyla interaktif katılım ile gerçekleştirildi. Film tahlili kapsamında Yönetmen Derviş Zaim;

"Hikaye kurabilmek, kendi hikayeni kurabilmek demektir. Filmde Flaşbellek hikaye anlatma adını verdiğimiz şeyin simgesine dönüşür. Bütün anlatılması gereken hikaye flaşbelleğin içine saklıdır. Tüm hikaye flaşbelleğin bulunması, korunması, teslim edinmesi gereken yere teslim edilmesidir ki insanlar kendi hikayelerine sahip çıkabilsin, kendi hikayesini anlatabilsin, dilsizliğini yenebilsin. Dilsizliği yenmek kendi hikayeni anlatmak demektir. Kendi hikayeni anlatmak, özgür olmak demektir. Kendi içindeki güçlerin farkına varabilmektir. Bu kadar atıl bırakılmış, miskin bırakılmış, birbiriyle konuşamamış dilini kaybetmiş ortadoğulu toplumların hikayesidir Flaşbellek, dilini bulmak üzerine bir filmdir.”

Akadder Kadın ve Aile Derneği Çevrimiçi Tefsir Okumaları’nın beşinci dersi “Biyolojik Bozum” üst başlığıyla gerçekleştirildi.

Tefsir dersinde, “katliamlar, savaşlar, afetler mi?’ yoksa ‘insan eliyle olan genetik müdahaleler mi?’ insanlığın sonunu getirebilir?”, “Bedene yapılan müdahaleler sorgulanamaz mı?”, “Beslenme şeklinin farklılaşması, yanlış tedavi şekilleri, aşılar, ilaç endüstri, bağımlılıklar, cinsiyetsizleştirme, teknoloji bağımlılığı gibi çağdaş insanın meseleleri insanlığın sonunu mu getirecek, yoksa iyileştirebilir mi?” soruları çerçevesinde “Biyolojik Bozum” konusu interaktif katılımla işlendi.