18. Anadolu Buluşması'nın 2. gününde, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Muharrem Kılıç; "Algoritmik Ayrımcılık: İnsan Hakları ve Eşitlik Hukuku Bağlamında Bir Değerlendirme" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Kılıç, konuşmasında insan hakları ve eşitlik hukuku bağlamında algoritmik ayrımcılığın yarattığı sorunlara dikkat çekti. Aydınlanmacı akımın insanın yetilerini üst düzeye çıkarmayı amaçlayan süper insan tasavvurunu nasıl beslediğini anlatarak bu tasavvurun modern dijitalleşme süreçleriyle nasıl birleştiğini ele aldı.
Kılıç, dijitalleşmenin insanlığın post-human (insan sonrası) bir aşamaya evrilmesine yol açabileceği tehlikesine vurgu yaptı. Bu sürecin etik ve ahlaki boyutlarının göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. Yapay zekanın gelişimiyle birlikte insan hakları ihlallerinin artabileceğini, özellikle dijital ortamlarda bu ihlallerin izlerinin kalıcı olduğunu söyledi. Örnek olarak; yapay zeka uygulamalarında cinsiyet ve ırk temelli ayrımcılığın yaygınlaştığını, bunun kimi zaman bilinçli kimi zaman ise bilinçsiz şekilde ortaya çıktığını ifade etti.
Kılıç, algoritmik ayrımcılığın sadece teorik bir tehlike olmadığını pratikte de ciddi sorunlara yol açtığını örneklerle açıkladı. Mesela; yapay zeka sistemlerinin kadın ve erkekler arasında ayrımcılık yaptığını, bazı iş başvurularında sadece belirli cinsiyetlere öncelik tanındığını hatta bazı durumlarda iş başvurularında cinsiyet, yaş ve fotoğraf gibi kişisel verilerin talep edilmesinin ayrımcılık yaratabileceğini belirtti.
Ayrıca Kılıç, kurumlarının bu tür ayrımcı uygulamalara karşı aldığı önlemlerden ve verilen kararlardan da bahsetti. Örneğin, bir bankada hamile bir işçi adayının iş sözleşmesinin yapılmaması nedeniyle ihlal kararı verildiğini, benzer şekilde bir kamu üniversitesinde sadece erkeklerin başvurabileceği bir pozisyon için cinsiyet temelli ayrımcılık yapıldığına dair karar çıktığını aktardı. Bu tür kararların algoritmik ayrımcılığa karşı alınan önemli adımlar olduğunu ifade etti.
Son olarak, Kılıç, Coded Bias adlı belgeselde Harvard Üniversitesi'nden bir profesörün yüz tanıma sistemleri üzerine yaptığı araştırmadan bahsederek yapay zeka sistemlerinin sadece belirli bir ırkı algılayabilmesi gibi ciddi ayrımcı uygulamalara dikkat çekti. Bunun insan hakları ve ayrımcılıkla mücadele açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Konuşmasını algoritmik ayrımcılıkla mücadele edilmesi gerektiği ve bu konuda herkesin farkındalık sahibi olması gerektiğini vurgulayarak sonlandırdı