Milli İrade Platformu Üyeleri Ezanın Aslına Çevrilmesinin 73. Yıl Dönümü’nde Merhum Başbakan Adnan Menderes’in kabri önünde buluştu. Programda Ezan ve Kur'an-ı Kerim okundu, Menderes ve arkadaşları için dualar edildi.
Milli İrade Platformu Üyeleri Ezanın Aslına Çevrilmesinin 73. Yıl Dönümü’nde Merhum Başbakan Adnan Menderes’in kabri önünde buluştu. Programda Ezan ve Kur'an-ı Kerim okundu, Menderes ve arkadaşları için dualar edildi.
Toplantıya genel merkezde faaliyet gösteren birim sorumluları ve Anadolu Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Aldemir katıldı.
Toplantıda birimlerin sürdürdükleri faaliyetler değerlendirilirken yeni dönemde sürdürülecek proje ve faaliyetler planlandı. Anadolu Federasyonunun 14-18 Ağustos 2023 tarihinde gerçekleştireceği ''Dönüşen Dünyada Dayanaklı Toplumun İnşası'' başlığıyla düzenleyeceği Anadolu Buluşmaları hakkında bilgilendirme ve gerekli planlamalar yapıldı.
Okulların tatil olmasıyla birlikte Dayanaklı toplumun temelinin sağlam ve dayanaklı aile ortamlarına yaslandığı gerçeğiyle Yaz aylarında Baba-oğul ve Anne-kız kamplarının gerçekleştirilmesine karar verildi. Yapılacak kamplarda Mega kentin yoğunluğundan birbirinden uzak kalmış ebeveyn ve çocuklar arasında sıcak, sağlam aile ilişkilerinin geliştirilmesi amaçlanacaktır. 16 Temmuz 2023 tarihinde de aile pikniğinin gerçekleştirilmesi planlandı. Genel merkez olarak yaz aylarını aile teması çerçevesinde düzenlenecek çeşitli faaliyetlerle geçirmeyi hedefleyen Genel Merkez Koordinasyon birimi gerekli sorumluluk ve görev paylaşımlarıyla toplantıyı bitirdi.
Anadolu Federasyonu'nun Ar-Ge ve Strateji birimi, üye dernek yönetim ve birim üyelerine yönelik önemli bir eğitim faaliyetine imza attı. "Anadolu Federasyonu Hizmet Modeli Tuvali Hizmetiçi Eğitimi" adıyla gerçekleştirilen etkinlik, çevrimiçi platformda düzenlendi.
Eğitim faaliyetinde, Anadolu Federasyonu üye derneklerinin stratejik planlamalarında kullanacakları hizmet modeli tuvalinin faydaları ve önemi vurgulandı. Hizmet modeli tuvali, faaliyetlerin sürdürülebilirliği açısından büyük önemine, çıktı ve öz kaynak dengesi gibi konuları ele alındı.
Toplantıda, Anadolu Federasyonu'nun temel değerleri doğrultusunda faaliyet kitlesi ve iş bölümlerinin ele alındığı interaktif bir oturum gerçekleştirildi. Katılımcılar, soru cevap faslında da merak ettikleri konuları gündeme getirdiler ve uzmanlar tarafından detaylı şekilde cevaplandırıldı.
Anadolu Federasyonu Ar-Ge ve Strateji biriminin düzenlediği bu eğitim faaliyeti, üye derneklerin stratejik planlamalarında etkin bir şekilde hizmet modeli tuvalini kullanmalarını sağlayacak ve sürdürülebilir olmasına katkı sağlayacak.
Anadolu Federasyonu Öğretmen Birimi, Gaziantep Bülbülzade Vakfı'nın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda bir araya geldi.
Toplantıda, öğretmen biriminin yıllık çalışmaları ve faaliyetleri gözden geçirilirken, özellikle 2 Şubat 2023 tarihinde gerçekleştirilen "Dijital Çağda Eğitim" başlıklı Öğretmen Sempozyumu değerlendirildi. Toplantının devamında öğretmen biriminin deprem bölgelerinde yürüttüğü çalışmalar hakkında değerlendirmeler yapıldı.
Ayrıca yeni dönemde gerçekleştirilecek faaliyetler ve öğretmen akademisi konusu ele alındı.
Gazeteci-Yazar Kemal Öztürk,Bu hafta ki Divan Buluşmasında “Türkiye Ve Dünyadaki Siyasi Gelişmeler” Adlı sunumunu gerçekleştirdi. Türkiye ve Dünya gündemine değinen Öztürk şu ifadeleri kullandı;
“Son yıllarda Türkiye ve dünya genelinde hızlı bir değişim yaşanıyor. Bu değişimin birçok olayın tanığı olarak çeşitli bölgelerde bulunma fırsatım oldu. Özellikle Arap Baharı döneminde Orta Doğu ülkelerindeki gelişmeleri takip etme şansı buldum. Arap Baharı'nın yaşandığı dönemde bu ülkeleri ziyaret etme imkanım oldu. Aynı şekilde, baharın kışa dönüştüğü operasyonlar sırasında da buralarda bulunma fırsatı yakaladım. Kahire, Halep, Gazze ve Kudüs gibi bölgelerdeki olayların içerisinde bulundum ve mesleğim gereği bu süreçleri aktardım.
Ukrayna-Rusya savaşı da benzer bir deneyim yaşadığım olaylardan biriydi. Rusya'nın Ukrayna'ya müdahalesini reel politik açıdan anlamlandırmakta zorlandım. Bu gibi olaylar, Türk siyasetinde de benzer şekillerde yaşanıyor. Dolayısıyla, dünyadaki siyasi, sosyal ve toplumsal atmosferde güçlü bir değişimin içinde olduğumu düşünüyorum.
Önceleri, bu değişimi dijital devrimle açıklamaktaydım. Benzer şekilde, sanayi devrimi gibi bir devrim yaşadığımızı düşünüyorum. Hatta, Anadolu Platformu Kuzluk’da bir toplantıda gençlerle bir araya geldiğimde, Anadolu Ajansı'nın Dijital Devrim üzerine bir konferansta da bu konuyu ele almıştık. Ancak, bu değişim şu anda daha da karmaşık hale geldi ve çok irrasyonel bir süreç içindeyiz. Hiç olmayacak dediğimiz şeyler gerçekleşiyor ve mümkün olamayacak şeyler başımıza geliyor. Bu durumu reel politik açıdan açıklamak mümkün değil. Dünya çapında açıklanamayacak olaylar yaşanıyor.
Türkiye ve dünya, bu hızlı değişimin etkisi altında önemli bir dönemden geçiyor. Geleceğin nasıl şekilleneceğini kestirmek güç olsa da, değişimi anlamlandırmak ve bu sürece uyum sağlamak önemlidir. Gelişmeleri yakından takip etmek, analiz etmek ve bilgiye dayalı bir şekilde hareket etmek, bu dönemdeki zorluklarla başa çıkmada önemli bir adımdır diyerek konuşmasına devam etti.
Öztürk, Bu hızlı değişimin arasında yer alan bir diğer önemli konu ise yalan haberler ve manipülasyon. Son zamanlarda Amerika'daki seçimlerde fake news olarak adlandırılan yalan haberlerle ilgili birçok tartışma yaşandı. Bu durum, dünya genelindeki demokratik değerleri ve düşünce özgürlüğünü tehdit ediyor. Medyanın güvenilirliğini kaybetmesi, toplumun doğru ve tarafsız bilgiye ulaşmasını engelliyor. Bu durumun Türkiye üzerinde de etkisi oldu ve medya manipülasyonu Türk siyasetinde önemli bir role sahip oldu.
Ancak yaşadığımız bu süreçde bir diğer hususta aslında bir hakikat krizi olduğunu gösteriyor. İnsanlık tarihinde hakikatin örtülmesi, saklanması ve çarpıtılması her dönemde yaşanan bir durum olmuştur. Ancak şu an geldiğimiz noktada hakikatin ne olduğunu gerçekten bilmiyoruz. Bir haber hakkında, son partinin veya sağ partinin bir siyasetçisinin söylediği iki farklı şeyin de doğru olabileceğine inanıyoruz. Toplum olarak, hem siyah hem de beyaz olarak nitelendirilen bir durumu kabul etme eğilimindeyiz. Bu durum üzerinde ciddi şekilde düşünmemiz gereken bir konudur.
Halil Cibran'ın bir şiirinde belirttiği gibi, hakikati bulduğunu söyleme. İnsanın hakikat arayışının durmaması gerektiğini ifade eder. Bugün ise siyah diyen ve beyaz diyen siyasetçilerin olduğunu düşünelim. İnanılması gereken nokta, insanların ne ölçüde inandığıdır. Ancak, zamanla siyahı söyleyenin beyaza dönüşmesine ve aynı şekilde beyazı söyleyenin siyaha dönüşmesine de inanma eğilimindeyiz. Bu da ciddi bir sorunumuzu göstermektedir.
Tüm bu yaşananları kısmen cehaletle açıklayabiliriz. İnsanlar artık akıllarıyla tercih yapmak yerine inançlarıyla tercih yapma eğilimindedir. İnanç, akıldan daha güçlü bir etkendir ve bazen rasyonel bir gerekçeye ihtiyaç duymadan inançlarımıza sarılmamız yeterli olabilir. Ancak, gerçeklerden uzaklaşarak sadece inançlarımıza dayanmak, sağlıklı bir toplum için yeterli değildir
Sonuç olarak, Türkiye ve dünya siyasi atmosferinde hızlı değişimler yaşanmaktadır. Bu değişimlerin etkilerini anlamak ve doğru bir şekilde değerlendirmek önemlidir. Medyanın manipülasyonu ve yalan haberler gibi sorunlarla mücadele etmek, doğru ve tarafsız bilgiye ulaşmayı sağlamak gerekmektedir. Aynı zamanda, siyasi gelişmeleri yakından takip etmek ve bilgiye dayalı kararlar vermek, bu dönemdeki zorluklarla başa çıkmada yardımcı olacaktır” şeklinde konuşmasını gerçekleştirdi.
Program soru cevap faslı ile son buldu.
Gülümseten tır kampanyasıyla Adıyaman ve Kahramanmaraş'ta yaşanan deprem felaketinin ardından depremden etkilenen çocukların yüzlerinde tebessüm oluşturmaya devam ediyoruz.
Anadolu Federasyonu, Anadolu Öğrenci Birliği ve Bülbülzade Vakfının içerisinde bulunduğu 22 farklı sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek başlatılan gülümseten tır kampanyasıyla afet bölgesinde ki depremden etkilenen çocuklar için destekleyici faaliyetler organize edilmeye başlandı.
Bu kapsamda gönüllülerimiz, Kahramanmaraş'ta yaşayan çocuklara özel olarak hazırlanan renkli ve eğlenceli oyuncaklarla dolu bir tır ile bölgeye ulaştı. Dağıtım sırasında, heyecan içinde bekleyen çocuklar sevgi dolu ellerden aldıkları oyuncaklarla neşe dolu anlar yaşadılar.
Bu anlamlı etkinlik, deprem bölgesindeki çocukları sevindirme misyonunu sürdürüyor. Zorlu süreçlerden geçen çocuklara moral ve umut aşılamak için gerçekleştirilen bu kampanya, bölge halkının dayanışma ve sevgi gösterisini bir kez daha ortaya koydu. Deprem sonrası toplumun iyileşme sürecine katkı sağlayan bu örnek girişim, çocukların yüzlerindeki tebessümleri yeniden canlandırmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
"Gülümseten Tır" kampanyası sayesinde Adıyaman ve Kahramanmaraş'ta gerçekleştirilen oyuncak hediye dağıtımları, çocukların yaşadıkları travmanın ardından tekrar umutlu bir geleceğe adım atmalarına yardımcı oluyor. Bu değerli inisiyatif, sivil toplum kuruluşlarının ve gönüllülerin bir araya gelerek çocukların hayatlarına dokunma çabalarını yansıtıyor.
Gülümseten Tır kampanyası, Adıyaman ve Kahramanmaraş'taki çocuklara umut, sevinç ve güzellik katmaya devam ediyor. Deprem sonrası yaşadıkları zorlukları unutturarak çocukların yüzlerindeki mutluluğu yeniden yeşertmeyi amaçlıyor.
Anadolu Federasyonu Öğretmen Birimi tarafından düzenlenen Öğretmen Akademisi Anadolu Divanı-1’in programı 13 Haziran 2023 tarihinde yapıldı. ‘Anadolu Federasyonu Eğitim, Kültür ve Siyaset Politikaları’ üst başlığıyla on-line olarak düzenlenen programın konuğu AF Yönetim Kurulu Başkanı Turgay ALDEMİR’di.
Programın moderatörlüğünü Nizip Öğretmen Birimi’nden Mehmet BİÇİMCİ yaptı. Açılış konuşmasını AF Öğretmen Birimi Başkanı Kadir DÜNDAR, “Anadolu Federasyonu öğretmen birimi, her eğitimcinin; hem bireysel hem mesleki gelişiminin ve yetkinliğinin artırılması, daha nitelikli eğitim süreçlerinin gerçekleştirilmesi, eğitimcilerde ortak bir aktüel zihnin oluşturulması için ‘’Anadolu Divanı’’ adıyla çevrimiçi faaliyetlerin ilkini bugün yapıyor. Hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi. Öğretmen Akademileri koordinatörü Yusuf ADA ise “Öğretmenlik bir heyecan mesleği. Heyecanımızı canlı tutmak, mesleki ve kişisel gelişimimizi artırmak için periyodik olarak düzenleyeceğimiz programlara katılım önemlidir” dedi.
Programda, ALDEMİR’e üç soru yöneltildi. 1- Anadolu Federasyonunun eğitim süreçlerinde temel politikaları nelerdir? 2- Öğretmen ve eğitimcilerden beklentiler nelerdir? 3- Anadolu federasyonunun toplumsal gelişmelere ve siyasi konjonktüre bakışı ve siyasi tavrı nasıldır?
ALDEMİR ise bu sorulara şu şekilde cevap verdi: Kıymetli kardeşlerim,
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun. “Öğretmen Akademisi – Anadolu Divanı” programının ilkini gerçekleştiriyoruz. Rabbim bu birlikteliğimizin başlangıcını da nihayetini de hayırlara vesile kılsın.
Doğan Cüceloğlu “Bilgisini canlı tutup geliştiren, varoluşundaki aklı, inancı, değerleri ve heyecanları göz ardı etmeyen, önemseyip geliştiren kişi, usta öğretmendir.” diyor. Bizler şuna inanıyoruz: bir öğretmenin en büyük sermayesi hayat boyu talebe olmanın idrakinde bulunmaktır. Yani sürekli bir yenilenme içerisinde olmaktır. Bir öğretmenin sermayesi ile ortaya koyacağı eseri ise talebeleridir. Nitelikli bir öğretmen nitelikli bir neslin inşasını getirir.
İşte bunun idrakinde olarak “Öğretmen Akademisi” programını tertip eden Öğretmen birimimizi tebrik ediyorum.
GENEL ÇERÇEVE/AKIŞ Anadolu Federasyonu nedir? Niçin var?
Anadolu Federasyonu, sorumluluk bilinci ve görev duygusu taşıyan, fikir-söylem-eylem birlikteliğine sahip, nitelikli eser ortaya çıkarma arzusu içinde olan insanların bir araya gelerek oluşturduğu bir çatı organizasyondur.
Medeniyetimizden tevarüs ettiğimiz gibi insanı merkeze alan, zamanın ruhunu anlayan, meselelere hikmetle ve aklı selimle yaklaşan, düşünce ve bilgi üreten, eğitimi önceleyen, sanat ve kültürel gelişime önem veren bir anlayışla kurulmuştur.
Farklılıkları zenginlik gören, istişareyi esas alan, aile merkezli çalışan, bağımsız, hukuki ve şeffaf çalışmayı ilke edinmiş, değişime açık bir organizasyondur.
Federasyonumuz, bilinçlendirme ve eğitim temelli faaliyetlerin yanı sıra araştırmayı, fikir ve tasavvur geliştirmeyi önemsemektedir. Tarihsel tecrübeye dayanan, hakikatten beslenen ve insanlığın ihtiyaçlarına uygun bir fikriyat geliştirmenin ne kadar değerli olduğunun farkında olarak gönüllülerini ve faaliyetlerini bu yönde seferber etmektedir.
Bu anlamda Federasyonumuz kurumsal olarak da somut iş ve projeler ile nitelikli eserler ortaya koymaya odaklanmıştır.
Ziya Paşa’nın dediği gibi “Âyinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.” Eser, aynı zamanda onu var eden sanatın ve sanatkârın kalitesinin göstergesidir. Buna göre Federasyonumuzun her gönüllüsünün ve çalışanının yaptığı işlerde, inanç ve samimiyet temelinde ince düşünüş ve davranış, fiil ve eylemlerde güzellik, mekân ve ürünlerde estetik içermesine özen göstermesi de ayrı bir beklenti haline gelmiştir.
ANADOLU FEDERASYONU’NUN EĞİTİM VE KÜLTÜR ÇALIŞMALARI NELERDİR?
(REFAR ve BEKAM’ın faaliyetleri; ders halkaları; kitap okuma grupları; yetkinlik akademileri; sanat, dil ve spor kursları; AÖB bünyesinde yükseköğretim ve ortaöğretim faaliyetleri; AKADDER özelinde aile merkezli çalışmalar; öğretmen birimi; EKE bünyesinde çocuklara yönelik çalışmalar, periyodik buluşmalar, medya faaliyetleri, sosyal uyum faaliyetleri, Anadolu Kültür Merkezleri, akademik çalışmalar, projeler, uluslararasılaşma ve ulusötesi işbirlikleri)
Bugün sivil toplum yapılarına düşen en büyük görevlerden birisi nitelikli insan ihtiyacını karşılamaya yönelik sürdürülebilir eğitim faaliyetleri yürütmektir. Bu sebeple yaşadığımız çağın ihtiyaçlarını doğru tespit ederek, ihtiyaç duyulan alanlarda insan kalitesini kendi değerlerimize de bağlı kalmak suretiyle iyileştirecek çalışmalar ortaya koymamız gerektiğinin farkındayız.
Anadolu Federasyonu olarak bu bilinçle tesis ettiğimiz REFAR ve BEKAM bünyesinde açtığımız yetkinlik akademileriyle gençlerin sanat, çevre, ekoloji, iletişim, dijital dönüşüm gibi alanlarda yetkin insanlar haline gelmelerini önemsiyoruz. Üye kurumlarımızda ve iştiraklerimizde de gündem ettiğimiz bu eğitim politikamızla onların bu doğrultuda meslek seçimlerini destekliyor ve yeni ihtiyaç alanlarına göre istihdamlarına katkıda bulunuyoruz.
Bunun yanı sıra her bir gönüllümüzün bir yerden ders alırken başka bir tarafta ders vereceği bir sistem dizayn ettik. Geçmişimizden tevarüs ettiğimiz ve ders halkaları dediğimiz bu eğitim sistemimizde Temel Eğitim, İkincil Eğitim ve Yaygın Eğitim kategorilerinde, Eğitim birimimiz bir müfredat oluşturdu.
Temel Eğitim kategorisinin alt temalarını “Kavramlar”, “İlmihal”, “Adab-ı Muaşeret” ve “Siyer Eksenli Kur’an-ı Kerim Okumaları” oluşturmaktadır. Değer eksenli temel eğitim bizim için olmazsa olmazdır. Ders halkalarımızda usta-çırak ilişkisi ile bu eğitimin gerçekleşmesini ve gönüllülerimizin fikriyatımıza ve dinimizin temel esaslarına dair prensipleri bu ocaklarda elde etmesine önem vermekteyiz.
İkincil Eğitim kategorisinde ise eğitimler genellikle kitap okuma grupları aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Ortak akılla belirlenen tematik kitap listeleri, gruplar tarafından okunmakta ve birlikte tahlil edilmektedir. Nuri Pakdil “Kitap okumadan meydan okuyamazsınız.” der. Zamanı anlamak, anladığını anlatmak ve kalıcı bir esere dönüşmek ancak kitap okumayla olur. Bizler her bir gönüllümüzün geniş bir yelpazeye sahip okuma listelerimizden istifade etmesini ve sadece bununla kalmayıp gerek yazıyla gerekse çeşitli araçlarla okumalarını bir değere dönüştürmesini önemsemekteyiz.
Yaygın Eğitim kategorisindeki eğitimler ise sanat, dil ve spor kursları başta olmak üzere üye dernekler bünyesinde gerçekleştirilmektedir. Bunun yanı sıra 21. yüzyıla dair kabiliyetlerin bir kazanıma dönüşebilmesi açısından yetkinlik akademileri kurulmaktadır. Çağa ait kabiliyetlerle donanmış yetkin, nitelikli ve şehirli insanın sivil topluma ve insanlığa katkı sağlayacağının bilincindeyiz.
Bunun yanı sıra Anadolu Federasyonu yılın belirli dönemlerinde buluşmalar gerçekleştirerek eğitim ve muhasebe ortamı oluşturmaktadır. Bu doğrultuda Anadolu Buluşmaları, Çocuk Buluşmaları, Öğretmen Buluşmaları, AÖB yükseköğretim/ortaöğretim ara dönem ve yaz kampları ve Teşkilat Şurası gerçekleştirilerek ilgili kişilerin belirli temalarda bir araya getirilmeleri hedeflenmektedir.
Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden birisi olan göç olgusu da Anadolu Federasyonu’nun çalışma alanlarından birisidir. Suriye’deki güvenli bölgede kurduğumuz Anadolu Kültür Merkezleri ile bölge halkının yaygın eğitim ihtiyacını karşılamaya ve entelektüel birikimini koruyup güçlendirmeye yönelik faaliyetler yürütmekteyiz. Ayrıca BEKAM tarafından gerçekleştirilen sosyal uyum çalışmaları ile ülkemizde bulunan Suriyelilerin ve diğer göçmenlerin sosyal uyumuna ve toplumsal kabulüne dair atılımlarda bulunmaktayız.
Özellikle Suriyeli kanaat önderleri ile gerçekleştirdiğimiz rutin toplantılarla meseleleri doğru taraflarla ele almaktayız. Gerek bürokrasiyi gerekse sivil toplumu harekete geçirecek gündemlerle raporlar oluşturmaktayız. Suriyeli sığınmacıların eğitiminden kültürel/entelektüel ihtiyaçlarına, sağlık, barınma, sosyal uyum, güvenlik gibi temel önceliklerine kadar her alanda akademik eserler ortaya koyarak bir model oluşturma gayreti içerisindeyiz. (Eğitim Müfredatları Raporu, Sivil İletişim Platformu Raporları, Küresel Barış Vizyonu Çalıştayı, Sosyal Uyum Kitapları, Çeviri Eserler, Muhacirler Kitabı, Ortak Gelecek Toplantıları v.s.)
Bunun yanı sıra bünyemizde yürüttüğümüz medya faaliyetleri ile meselenin yaygınlaştırılmasına da katkıda bulunmaktayız. (Muhacirler Belgeseli, İşrak Gazetesi, Fecr Radyo, Savaş Muhabirliği Kursu, Sözlü Tarih Projesi)
Bu konuda yaptığımız çalışmaları anlatan Göç ve Sosyal Uyum Çalışmaları’na dair 10 yıllık bir rapor oluşturduk.
Anadolu Federasyonu olarak tüm çalışmalarımızı kurumsal olarak projelendirmekteyiz. Her faaliyetimizin amacı, süresi, bütçesi, hedef kitlesi, insan kıymeti, somut çıktısı, çarpan etkisi bir metin haline getirilmekte ve faaliyetler bu doğrultuda gerçekleştirilmektedir. Bunun yanı sıra çeşitli kurumlarla işbirliği halinde birçok proje yürütmekteyiz. İçişleri Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kuveyt-Katar merkezli sivil toplum kuruluşları, ulusal kuruluşlar, Avrupa Birliği gibi birçok paydaşımızla faaliyetlerimizin geniş bir alana yayılmasını ve doğru hedef kitleye ulaşmasını sağlamaktayız.
Gençlerimizin yurtdışı tecrübesi edinmesi ve yurtdışındaki gençlerin bünyemizde gönüllülük faaliyetlerinde bulunması için Avrupa Birliği akreditasyonlarına sahibiz. Bu tür ortaklıklar ve faaliyetler uluslararasılaşmaya ve ulus ötesi işbirliğimize katkıda bulunmaktadır.
Sivil toplum nitelikli insan yetiştiren bir ocak olmalıdır. Bugün Avrupa’da birçok büyük şirkette istihdam edilecek personel adaylarına sivil toplum geçmişi sorulmaktadır. Sivil toplumda gönüllülük ve eğitim faaliyetlerine katılmış bir genç, bir birey her platformda aranan bir kıymet haline gelmiştir.
ANADOLU FEDERASYONU’NUN SİYASET POLİTİKALARI HANGİ ZEMİNDE YER ALMAKTADIR?
Anadolu Federasyonu’nun siyaset politikasına gelecek olursak meselenin birçok yönünün olduğunu hatırlatmak isterim. Konuyu siyasetsivil toplum ilişkisi yönünden ele aldığımızda Fuat Keyman’ın şu sözü önemli bir konuya parmak basıyor: “Olması gereken, sivil toplum, yerel yönetimler ve mülki amirler şeklinde eşkenar bir üçgenin uçları gibi koordineli, işbirliği içinde ve eşgüdüm halinde çalışabilmektir.”
Biz şunun bilincindeyiz ki globalleşen dünyada toplumsal sorunların çözüm süreçlerinin en önemli ayağı sivil toplum örgütleridir. Sivil toplum, toplumun ve siyasetin bütün dinamiklerini kendine paydaş kabul ederek hareket etmelidir.
Ülkemizde bir seçim yapıldı. Seçim sürecinde ve öncesinde müşahede ettiğimiz siyasi kutuplaşmanın sivil toplum kuruluşlarına da yansıdığını görmekteyiz. Bu durum zaman içerisinde sivil alanın siyasi alanın uzantısı haline dönüşmesine yol açacaktır. Hal böyle olunca, sivil toplumun ruhunda olan kapsayıcılık kendini dönüşü olmayan bir sürece bırakacaktır. STK’ların hızlı bir biçimde kutuplaşma siyasetinin önüne geçmeleri ve toplumun genelini kucaklayıcı bir söylem ve faaliyet çerçevesi içine girmeleri gerekmektedir.
Öte yandan devlet sivil toplum kuruluşlarını devlete ait alanları daraltan unsurlar olarak görmemelidir. Bilakis yükünü paylaşan yapılar olarak görmelidir. Zira sivil toplum güçlü olduğu takdirde, toplumsal kesimler arasındaki gerilimler azalacak ve sivil toplum sosyal işlevlerini güçlendirecektir. Aksi takdirde kendi içine kapanan sosyal yapılarda oluşacak daralma, hem STK’ların güçsüzleşmesine hem de devletin üzerindeki yükün kalıcı olarak artmasına yol açacaktır.
Türkiye’deki en ciddi sıkıntılardan biri de siyasetin sivil toplum gibi davranmak istemesidir. Yer yer sivil toplum da bir an önce siyasete ulaşmak istemektedir. Siyaset ve sivil yapıların sınırları var ve bu sınırlara riayet edilmelidir. Sivil toplum, siyasal toplumun basamağı değildir, olmamalıdır.
Sivil toplum kuruluşları siyasi partilerle olan ilişkilerini ilkesel düzeyde yürütmelidir. Siyaset, STK’ları her zaman kullanmak isteyecek hatta arka bahçesi hâline getirmenin hesabı içerisinde olacaktır. Buna karşın STK’ların daha üst bir pozisyondan bakabilmeleri, ilişki biçimini ilkesel düzeyde tutabilmeleri gerekir. Siyasetin dili, söylemi ve doğası elbette farklıdır ve kendi mecrasında işlemektedir. Buna karşın sivil toplum kuruluşlarının siyasetten ayrı olarak topluma daha farklı bir yol göstermesi, alternatifler oluşturması, umut aşılaması gerekir. Eğer STK’lar siyasileşirse toplumdaki umut zarar görür. STK’lar birçok siyasi parti gördü ve pek çok siyasi iktidarla muhatap oldu.
STK’lar sadece bugüne değil geleceğe yönelik de çalışırlar ve gelecekteki siyasi, toplumsal ve kültürel yapıyı mayalama misyonunu üstlenirler. Yani STK’ların gündeminde bugünlerle birlikte 2030’ların, 2050’larin ve sonraki yılların meseleleri olmalıdır. Coğrafyamız ve insanlık, nitelikli insanlara sahip, alanında uzman, dünyanın tecrübesine açık, öngörüleri olan STK’lara ihtiyaç duymaktadır”diye ekledi.
Program soru cevap faslı ile son buldu.
Hür Akademisyenler Derneği, 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli olarak gerçekleşen depremlerin yol açtığı insani ve tabii zararlar üzerinde araştırma gerçekleştirdi.
Araştırmada, 50 bini aşkın insanın ölümüne, 100 bini aşkın insanın da yaralanmasına neden olan depremlerden milyonlarca insan etkilenmiştir. Depremzedelerin bir kısmı başka illere göç etmiş, bir kısmı da şehirlerinde kalarak ya kendi imkanlarıyla ya da devletin sunduğu imkanlarla yaşama tutunmuşlardır. Depremin ilk anından itibaren sahaya büyük bir fedakârlık örneği göstererek inen kesimlerin başında sivil toplum kuruluşları gelmektedir. Stk’ların neredeyse tamamı, arama kurtarma, ilk yardım, gıda sevkiyatı ve maddi katkılarla ilgili destekler sunmuşlardır. Son derece hayati değer taşıyan bu hizmetlerin, başka çalışmalarla takviye edilmesi ihtiyacı ortaya çıkmış. Zaman geçtikçe büyük bir ihtiyaç alanı olarak ortaya çıkan çalışmaların başında psiko-sosyal, eğitim, hukuk, ekonomi ve manevi sosyal hizmetler gibi alanlar gelmektedir. Bu alanlarda çalışan sivil toplum kuruluşlarının sayısının oldukça sınırlı olduğu değerlendirilmiştir.
Araştırmanın devamında, bu felaketin yol açtığı beşerî problemlerin tespit ve çözümüne katkıda bulunma sorumluluğuyla önemli bir çağrıya çıkmış. 10 farklı alanda uzman ve akademisyenlerin araştırma ve gözlem yapmasını içeren bu proje kapsamında 9-11 Haziran 2023 tarihleri arasında deprem bölgeleri ziyaret edileceği dile getirilmiş. Ziyarete katılan uzmanlardan çalışma alanlarıyla ilgili sahadaki problem, çözüm ve tespitlerini de içeren gözlem notları talep edilecektir. Elde edilen verilerin deprem bölgesindeki problemlerin tespit edilmesinde ve yeni kurulan yaşam alanlarının düzenlenmesinde perspektif oluşturacak şekilde raporlaştırılması planlanmaktadır.
Not: Daha önce deprem bölgelerinde bulunduğu için saha incelemelerine katılmaya gerek görmeyen ancak sözü edilen alanlara dair düşünce önerilerini iletmek isteyen bütün uzman ve akademisyenlerden aynı katkıyı talep etmekteyiz.
Önemli tarihler
Başvuru: 25.05.23 – 04.06.23
Saha inceleme: 9-11.06. 2023
Metinlerin son teslim tarihi: 25.06.2023
Anadolu Federasyonu Genel İdare Kurulu, Kayseri İlim Hikmet Vakfı ev sahipliğinde bir araya gelerek, yeni dönemde planlanan faaliyetleri ve deprem bölgesinde yürütülen çalışmaları değerlendirdi. İlim Yayma Cemiyeti toplantı salonunda gerçekleşen toplantıya, Genel İdare Kurulu üyeleri katıldı.
Toplantıda, Anadolu Federasyonu'nun gelecek dönemde gerçekleştirmeyi planladığı faaliyetler ele alındı. Ayrıca, deprem bölgesinde yürütülen çalışmalar, birimlerin faaliyetleri, Anadolu Buluşmalarında yapılacak etkinlikleri, 2023 yılı Mali bütçesi ve üyelik başvurusunda bulunan derneklerin durumu değerlendirildi.
Yeni dönemde proje tabanlı çalışmalara ağırlık verilmesinin gerekliliğine dikkat çekildi. Bu sayede, deprem bölgesindeki vatandaşlara yetkinlik ve nitelik kazandırma faaliyetleri, bilişim, teknoloji, meslek eğitimi ve gastro-psikoloji gibi projelerin kalkınma ve dayanışmaya sağlayacağı faydaların altı çizildi.