Arabic English Turkish

Tüm Haberler

Mozaik Derneği Genişletilmiş Gönüllü Toplantısı Yapıldı

Mozaik Derneği üye ve gönüllüleri, AKADDER ve Mozaik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Rabia Aldemir 17 Mart Cuma günü toplantıda buluştu.

Toplantıda; deprem bölgelerinde farklı mekanlarında uygulanacak olan projelerin faaliyet takvimi hakkında bilgi verildi. Ramazan ayı ve sonrasında uygulanacak projelerde yer alacak kişilerin görevlerinin listelenmesiyle toplantı sona erdi.

Mozaik Derneği Genişletilmiş Gönüllü Toplantısı Yapıldı

Mozaik Derneği Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısı Gerçekleştirildi

Mozaik Derneği Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısı, AKADDER (Anadolu Kadın ve Aile Derneği) ve Mozaik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Rabia Aldemir ve dernek üyelerinin katılımıyla 14 Mart Salı günü Bülbülzade Vakıf merkezinde gerçekleştirildi.

Toplantıda konteyner ve çadır kentlerde, Bülbülzade Vakıf  ve Yetim Koordinasyon Merkezlerinde yapılacak Ramazan ayı etkinliklerinin hazırlığı gündem edildi.

Mozaik Derneği Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısı Gerçekleştirildi

AKADDER Adana Tanışma Kahvaltısı

AKADDER Adana Temsilciliği, ders halkalarına yönelik kaynaşma kahvaltısı düzenledi.

Anadolu Kadın ve Aile Derneği (AKADDER) Adana Temsilciliği, yeni kişilerden oluşan ders halkalarında yer alan gönüllülerinin kaynaşmaları amacıyla bir kaynaşma kahvaltısı düzenledi. 17 Aralık Cumartesi günü Ülfet Derneği Genel Merkezinde bulunan Erdemli Gençlik Merkezi’nde gerçekleşen kahvaltı etkinliğine AKADDER Adana yöneticileri, ders halkası sorumluları ve ders halkası üyeleri katılım gösterdi.

Yapılan kahvaltı ikramının akabinde tanışma gerçekleştirildi. Tanışmanın ardından Eğitimci Edibe Kaya konuya ve tanışmaya ilişkin konuşma yaptı.

AKADDER Adana Tanışma Kahvaltısı

AKADDER İl Temsilcileri Toplantısı Gerçekleştirildi

AKADDER İl Temsilcileri Toplantısı 6 Mart Pazartesi günü çevrimiçi olarak ZOOM uygulaması üzerinden gerçekleştirildi.

Toplantıda, deprem bölgesinde bulunan il ve ilçe temsilcilerinin afet süresince yaptığı çalışmalar ve depremden etkilenenler için ilk aşamadan sonra daha kalıcı ve uzun vadeli eğitim, psikolojik destek ve kültür alanlarında yapılması planlanan projeler gündeme getirildi.

AKADDER İl Temsilcileri Toplantısı Gerçekleştirildi

AKADDER Adana’da Açık Ufuk Kitabının Tahlili Yapıldı

Anadolu Kadın ve Aile Derneği (AKADDER) Adana temsilciliği eğitimcileri, İbrahim Kalın’ın “Açık Ufuk” adlı eserinin tahlilini 31 Aralık Cumartesi günü Ülfet Derneği genel merkezinde gerçekleştirdi.

AKADDER Adana Temsilciliği, eğitimcilerine yönelik aylık periyotlarla icra ettiği kitap tahlil programlarının sonuncusunu İbrahim Kalın’ın “Açık Ufuk” adlı eserinin kritiğini yoğun katılımla gerçekleştirdi.

Düzenlenen programda moderatörlüğünü AKADDER Adana Temsilcisi Şeyma Bulut’un yaptığı tahlilde, istişare kurulu üyeleri Ayşegül Kılıçparlar, Edibe Kaya, Olcay Şefkatli, Nihal Sekmen, Mürüvvet Yolaçan ve Müzeyyen Yiğit sırasıyla kitaba ait bölümlerin sunumlarını yaptı.

Tahlil programına katılanlara günün anısına Ülfet Derneği ve AKADDER Adana Temsilciliği baskılı bez çantalar, gül ve kitabın içeriğinde yer alan çarpıcı sözlerin yazılı olduğu notlar hediye edildi.

Tahlil, yapılan istişarelerin ardından sona erdi.

AKADDER Adana’da Açık Ufuk Kitabının Tahlili Yapıldı

AKADDER İstanbul Temsilciliğinde Kitap Tahlilleri Devam Ediyor

AKADDER İstanbul temsilciliğinin aylık oturumlarla İstanbul Kitap Kahve’de düzenlediği kitap tahlilleri devam ediyor. 

24 Aralık Cumartesi günü Meryem Özlü moderatörlüğünde, Mehtap Kaya'nın anlatımıyla gerçekleştirilen programda Byung Chul Han'ın “Kapitalizm ve Ölüm Dürtüsü” kitabı tahlil edildi. 

Kitap tahlilinden bazı notlar şu şekilde:

"Yaşam ölüme doğru giden şimdilik var olma halinden başka bir şey değildir."

"Kapitalizm ölümün olumsuzlanmasına dayanıyor. Sermaye mutlak bir kayıp olan ölüme karşı biriktirilmektedir. Üretme ve büyüme zorgusunu meydana getiren şey ölümdür."

"Yaşamın ölümden koparılması, zombi yaşama, yaşamdaki ölüme yol açmaktadır. Kapitalizm paradoksal bir ölüm dürtüsü üretmektedir, zira beraberinde yaşam uğruna yaşamı katleder. Ölümden yoksun bir yaşamın bir yaşamın peşinden koşması ölümcüldür."

"Şeffaflık toplumu bir olumluluk toplumudur. Şeyler her türlü olumsuzluktan arındırıldığında, pürüzsüzleştiklerinde, düzleştirildiklerinde sermayenin, iletişimin ve enformasyonun pürüzsüz akışına hiçbir direnç göstermeden eklemlendiklerinde şeffaf hale gelmektedir."

"Bütüncül bir aydınlatma ruhu yakıp kül edecektir. Bütüncül bir şeffaflık ruhun bir tür tükenişine yol açar."

"Yaşamı yaşam kılan içsel derinlik, kendiliğindenlik ve olaysallık şeffaflığın karşısında yer almaktadır."

"Dataizm Nihilizmle beraber gelmektedir. Anlam ve bağıntılardan vazgeçmenin bir sonucudur bu, veriler anlam boşluğunu doldurmalıdır."

Program, yapılan tahlilin ardından hasbihallerle sona erdi.

AKADDER İstanbul Temsilciliğinde Kitap Tahlilleri Devam Ediyor

AKADDER Nizip Temsilciliği, Gaziantep Mozaik Derneğini Ziyaret Etti

AKADDER Nizip Temsilciliği, Mozaik Derneğini 9 Mart Perşembe günü ziyaret ederek Mozaik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Rabia Aldemir ile bir araya geldi.

Ziyarette ülkemizi derinden etkileyen deprem sürecinde yapılan çalışmalar ve ileriye dönük yapılabilecek projeler gündem edildi.

AKADDER Nizip Temsilciliği, Gaziantep Mozaik Derneğini Ziyaret Etti

AKADDER’de Tematik Okumalar Devam Ediyor

Anadolu Kadın ve Aile Derneğinde (AKADDER) Tematik Okumalar bağlamında; Tefsir, Felsefe, Kur’an Meali, Çocuk Eğitimi, Esmai Hüsna, Fıkıh Okumaları devam ediyor.

Tematik okumalar kapsamında herkesin katılımına açık yapılan dersler Adana, Gaziantep, Bursa, Kayseri, Kahramanmaraş, Osmaniye, Kırıkhan, Elbistan, Manisa, Kütahya temsilciliğinde yapılmaya devam ediliyor.

AKADDER’de 15 günde bir gerçekleşen Konulu Tefsir okumaları Gaziantep temsilciğinde Rabia Aldemir, Osmaniye Temsilciliğinde Dürdane Ateş, Kayseri temsilciğinde Fatma Keser, Adana temsilciliğinde Hatice Durmuş Atasoy, Kahramanmaraş temsilciliğinde Badegül Eren, Elbistan temsilciliğinde Mürvet Pak, Bursa temsilciğinde Gülistan Keleş, Kırıkhan temsilciliğinde Hatice İnce vermektedir.

Ders Kapsamında; Allah adı ile Haşr Suresi, İnsan-Dünya-Bilgi, Hakikat-Gerçeklik, Erdem-Ahlak-Etik, Görme-Bakma-Temaşa, Öteki-Birlikte yaşama, Veli- Kardeşlik konuları işlenmektedir.

15 günde bir gerçekleştirilen Çocuk Okumaları, Gaziantep temsilciğinde Hatice Sohbet, Osmaniye temsilciliğinde Zeynep Ateş, Zeynep Aslankurt, Gülten Dündar’ın sunumuyla gerçekleştiriliyor.

Okumalar kapsamında Gaziantep temsilciliğimizde; "Freud'a Ne Yaptık Da Çocuklarımız Böyle Oldu?", "Geliştiren Anne Baba", "Dijital Çocuk", "Korkma İyi Bir Annesin", "Baba ve Çocuk", "Beni Ödülle Cezalandırma" kitapları işlenmektedir.

Okumalar kapsamında Osmaniye temsilciliğimizde; Çocukluğun Keşfi, Çocuk ve Hukuk, Çocuk ve Edebiyat, Çocuk ve İnşa, Çocuk ve Saygı, Çocuk ve Şiir, Çocuk ve Oyun, Çocuk ve Dijital, Çocuk ve Masal konu başlıkları işlenmektedir.

Felsefe Okumaları Gaziantep temsilciliğinde Fadime Eminoğlu’nun sunumuyla gerçekleştiriliyor.

Okumalar kapsamında; "Sofie’nin Dünyası", "Her Şey Ne Anlama Geliyor?" "Felsefenin Kısa Tarihi", "Felsefe Aracılığıyla Düşünme" kitapları işlenmektedir.

Kur’an-ı Kerim Meali Okumalarını Gaziantep temsilciliğinde Fatma Erkan’ın gerçekleştirmektedir.  24-30. Cüz arası işlenen program, yeni dönem okumalarına 30 Aralık tarihinde başlamıştır.

AKADDER’de Tematik Okumalar Devam Ediyor

AKADDER'de Tematik Okumalar Devam Ediyor

AKADDER Kahramanmaraş temsilciliğinde Tematik Okumalar programı kapsamında iki haftada bir gerçekleştirilen Konulu Tefsir Okumalarının Üçüncüsü Rıdvan Hoca Vakıf binasında yapıldı.

30 Kasım Çarşamba günü düzenlenen programa gönüllüler katıldı. AKADDER İstişare Kurulu Üyesi Badegül Eren’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda Hakikat ve Gerçeklik üzerine konuşuldu.

Şeriat bir muma benzer, yol gösterir. Ama ele mum almakla yol alınamadığı gibi ele mum almasan da yol alınmış olamaz. Yola düştün mü şu gidişin tarikattır: Dilediğine eriştin mi bu, hakikattir. Bunun için, hakikatler meydana çıkarsa şeriatlar batıl olur. (Mevlâna)

Akıl insanın yeryüzündeki terazisidir.

Vahiyle buluşmayan akıl sadece duyu olarak kalır, vahiyle buluşunca hakikate ulaşır.

 

AKADDER Bursa temsilciliğinde Tematik Okumalar programı kapsamında iki haftada bir gerçekleştirilen Konulu Tefsir Okumaları programının üçüncüsü Pusula Kitap-Kahve’de yapıldı.

20 Kasım Pazar günü yapılan programa gönüllüler katıldı. Gülistan Keleş’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda Bakara 156, Yunus 32-33, Kehf 56, Âl-i İmrân 71. Ayetlerin tefsiri yapıldı.

Hak ve Hakikat kavramları çerçevesinde ayetler değerlendirildi.

“Hak, batılın aksine değişmeyen gerçektir.”

İşte O Allah sizin gerçek Rabbinizdir. Gerçeğin dışında sapkınlıktan başka ne olabilir ki? Nasıl yoldan çıkarılabiliyorsunuz? Böylece günahkarlık batağına sapanlarla ilgili olarak Rabbinin verdiği, “Onlar artık iman etmeyecekler!” şeklindeki hüküm gerçekleşti.  (Yunus 32-33)

Biz Resulleri, sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise, batıla dayanarak hakkı ortadan kaldırmak için mücadele verirler. Onlar, ayetlerimi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya almışlardır. (Kehf 56.)

 

AKADDER Hatay temsilciliğinde Tematik Okumalar programı kapsamında Konulu Tefsir Okumalarının ilki yapıldı.

Esma’ül Hüsna Allah’ın olan kendini insanlara tanıtma biçimidir.

Allah’ın esmaları tevhit inancımızı doğrudan ilgilendiren bir konudur. Asıl olan Allah'ın isimlerini tekrarına ziyade hayatımıza bu isimlerin tecelli etme şekli önemlidir. İslam’ı anlatmaya Allah’ı anlatmakla başlamalı. Allah’ı inkarın özünde Allah'ı tanımamak yatar. Bizler Allah'ı ama tam anlamıyla (tüm esmalarıyla) tanıdığımız zaman sevgisi ile gelen bir geri durma söz konusu olacaktır.

Dua ederken Allah’ın esmalarıyla dua etmek daha makbuldür.

Allah’ın azabından önce rahmeti gelir.

Kâmil insan mertebesine çıkma yollarından biri de zikirdir.

Dilin zikrettiğini kalp tasdik ettiği sürece bu zikir peygamberimizin önerdiği/ tavsiye ettiği zikir çeşididir.

 

AKADDER Gaziantep temsilciğinde Tematik Okumalar programı kapsamında, Felsefe derslerinin ikincisi 19 Kasım Cumartesi günü BEKAM konferans Salonunda gerçekleşti.

AKADDER Yönetim Kurulu üyesi Fadime Eminoğlu’nun sunumuyla gerçekleştirilen felsefe dersi programında Sofie’nin dünyası kitabının tamamının kritiği yapıldı.

İlk dersimizde Felsefe tarihine giriş yapılıp mitler üzerinde durulmuştu. Bu derste felsefenin dönemleri ve Descartes ve Kant detaylı incelenmiştir. Orta Çağ dönemi, Rönesans dönemi, barok dönemi ve aydınlanma çağı dönemlerinin insani, mimari, sanatsal yönlere olan etikleri konuşuldu.

İncelenen kitapta, 14 yaşındaki Sofie adlı bir kızın posta kutusuna gelen içinde "Kimsin sen?" yazan bir mektup almasıyla başlıyor. Felsefenin tüm önemli isimlerini kitapta görebilirsiniz. Kitap kolay dille didaktik bir biçimde yazılmıştır. Önemli felsefik olayları güzel bir biçimde yazar sıralamıştır. Bunu da öykü biçiminde bize sunmuştur.

 

AKADDER Gaziantep temsilciğinde Tematik Okumalar programı kapsamında düzenlenen Kur'an Meali Okumaları 18 Kasım Cuma günü Fatma Erkan'ın sunumuyla MozaikDer'de gerçekleşti.

Ders katılımcıların konuyla ilgili yazılı teste tabi tutulmalarıyla başladı. 29. cüzün işlendiği derste; Allah'ın azameti, yaradılıştaki kusursuzluk, kıyameti inkâr edenlerin görecekleri ceza, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in peygamberliğinin ispatı, insan tabiatının bazı yönleri, infakın önemi, Nuh’un (a.s.) mücadelesi ve Nuh tufanı, kafirlerin ahirette karşılaşacağı zorluklar, ahiret hayatıyla ilgili meseleler, takva sahiplerinin cennette kavuşacakları çeşitli nimetler üzerinde duruldu.
"Rabbim! Beni, ana babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlerin de ancak helâkını arttır." (Nûh, 71/28)

AKADDER'de Tematik Okumalar Devam Ediyor

AKADDER'in Çevrimiçi Ortamda Düzenlediği Genel Kitap Tahlilleri Devam Ediyor  

 

AKADDER Yönetim Kurulu Üyeleri, il temsilcileri ve gönüllülerinin katılımıyla düzenlenen Tarık Buğra'nın "Küçük Ağa" kitabının tahlili, 23 Ocak Pazartesi günü Nesrin Karataş’ın moderatörlüğünde Prof. Dr Abdullah Harmancı'nın sunumuyla gerçekleştirildi. 

Prof. Dr.  Abdullah Harmancı'nın hayat hikayesinin tanıtımıyla başlanan kitap tahlili; Tarık Buğra'nın edebi kişiliği, Küçük Ağa romanının yazılış ve yayımlanmış süreci, romandaki iç ve dış çatışma unsurları, romanın karakterleri, romanın genel hatlarıyla insana dair ne söylediği, romandaki kişilerin seçilişi ve yapılandırılışı, romandaki zaman ve mekân ögeleri, romanın yakın dönem tarihi bağlamında önemi, edebiyat eleştirmenlerinin roman hakkındaki görüşlerine değinildi. 

Abdullah Harmancı, romanın yakın dönem tarihimizle ilgili iki önemli özellik taşıdığını belirtti.

1.Roman, ana mekânı olan Akşehir'den Ankara'ya doğru bir bakışı içermektedir. Bu özellik romanı yakın dönemlerde yazılan diğer eserlerden ayırmaktadır.

2.Millî mücadele toplumun bir kesimine karşı kazanılmış bir zafer değildir. Toplumun her kesiminden kişiler mücadelenin içinde yer almıştır. 

Tarık Buğra'nın romanın önsözünde Peyami Safa ile kitabı yazış sürecine dair olan diyaloglarına değinerek, "Kurtuluş ümidi altı asırlık yaşama geleneğinin karşısında idi. Hiçbir milletin tarihi bu kadar trajik bir gelişme göstermemiştir." ifadelerini kullanır. 

Tahlil, katılımcıların soru, cevap ve katkılarıyla sona erdi. 

AKADDER'in Çevrimiçi Ortamda Düzenlediği Genel Kitap Tahlilleri Devam Ediyor   

 AKADDER İstanbul’da "Ergenlik Çağında Çocuğunuzun Gelişimini Anlamak" Semineri Düzenlendi

AKADDER İstanbul temsilciliği Gönül Bağı ekibi, 31 Aralık Cumartesi günü psikolog Feyza Nur Ak sunumuyla "Ergenlik Çağında Çocuğunuzun Gelişimini Anlamak" üst başlıklı seminer düzenledi. 

Seminerde konuşan Ak, “Sağlıklı cinsel gelişim doğumla birlikte başlar. Ergenlik kızlarda 8-13, erkeklerde ise 9-14 yaşları arasında başlamaktadır. Ergenlik döneminde her kişi biyolojik olarak doğru bir zamanda ergenliği geçirir. Ergenlik dönemi zorlayıcı ve çalkantılı bir dönem de olsa çocukların güvenle yaklaşacakları ebeveynlerinin olması, çocukların sağlıklı bilgi edinme kaynaklarına ulaşması için çok önemlidir.

Ergenlerin kendisi ile ilgili merakları onları soru sormaya yöneltmektedir. Eğer güvenilir ebeveyn faktörü yoksa ergenlik dönemindeki birey, sorularını internet ve akranlarından öğrenmektedir.

Ergenlerin fiziksel gelişim ve değişimle ilgili merakları çok normal bir durumdur.  Ergenlikle ilgili sorgulamalar internet üzerinden araştırılırsa internet ortamında araştırma yapan kişiyi pornografik sitelere yönlendirebilmektedir. Bu konuda doğru bilgi kaynaklarına ulaşabilmek önemlidir.  Tipik ergen davranışlarına neden olan beden fizyolojisini anlamak önemlidir.

Ergen, yargılanamayacağını bildiği yerden destek almaya başlamaktadır. Ergen beyninin gelişme şeklinde daha tutkulu, yaratıcı, öğrenmeye açık olduğunu hissettirmek gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Seminer, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

 AKADDER İstanbul’da "Ergenlik Çağında Çocuğunuzun Gelişimini Anlamak" Semineri Düzenlendi

AKADDER’de Açık Ufuk Kitabının Tahlili Yapıldı

AKADDER'in çevrimiçi ortamda ZOOM uygulaması üzerinden düzenlediği genel kitap tahlilleri devam ediyor.

AKADDER yönetim ekibi, il temsilcileri ve gönüllülerinin katılımıyla düzenlenen İbrahim Kalın'ın "Açık Ufuk" kitabının tahlili, 24 Kasım tarihinde Tansel Köseoğlu moderatörlüğünde Şehadet Gerçek'in anlatımıyla gerçekleştirildi. 

Kitap tahlilinden bazı notlar şu şekildedir: 

İbrahim Kalın, sanat eserini “Bir sanat eseriyle vakit geçirmek belli bir zihinsel disiplin, yoğunlaşma ve dikkat gerektirir. Bütüncül bakış açısı, bize üst bir idrak seviyesi sağlar” şeklinde tanımlamaktadır. Açık Ufuk eseri, bu tanıma uygun bir sanat eseri ve yazar Kalın ise mahir bir sanatçı olma özelliğini taşımaktadır. Açık Ufuk kitabında meselelere bütüncül yaklaşılması gerektiğine değinilmiştir. "Nasıl bütüncül yaklaşırız, aklın yanında nelerle bütünü kavrarız?" soruları kitabın temel sorularından biridir.  Kitapta yaşadığımız çağ, "telaş, hiper modernite, hız, haz, tüketim, modern çağ, anestezi çağı" kavramlarıyla tarif edilmiştir. 

Modern ve geleneksel bakış açısına göre bireylerin analizine değinen yazar, geleneksel insanı yaptığı işin her kademesinde bulunan, ortaya çıkardığı ürüne yabancı olmayan kişi olarak tanımlar. Modern birey ise meselelere karşı parçacı yaklaşım sergileyerek sınırlı düşünmektedir. Bu durumda bütünlük fikrinin parçalanmış olması, insanın var olma çabasını zorlaştırmaktadır.  

Kitabın farklı bölümlerinde değinilen hasbi ve hesabi düşünce ayrımı insanı iki farklı dünya görüşüne götürmektedir. İnsana, evrene, doğaya, Allah’a saygıdan, iyi ilişkiden bahsedildiğinde hasbi yaklaşım; veriye dayalı, sınırlı, hesabi düşünceye göre öncelenmektedir. İnsan kendisini hayatın merkezine yerleştirdiğinde evren bütün büyüsünü kaybetmektedir. 

Hasbi ve hesabi düşünce iki farklı dünya görüşünü ortaya çıkarmaktadır: sahip olmak ve sahip çıkmak. Sahip olmak; mal, mülk, metaya dönüştürmek anlamlarına gelirken sahip çıkmak ise huzur, iyilik, güzellik için çabalamak anlamındadır. 

Güzeli anlatmak ve yaşatmak da güzeldir. Ama gerçek iyilik ve gerçek cömertlik insanın gördüklerini anlatması değil; başkalarını da görmeye ve duymaya hazır hale getirmektir. Güzeli anlatmanın ötesinde güzeli yaşatmaktır. 

Kitapta sadece doğru düşünmek değil iyi, doğru ve güzel düşünmek birlikte yer almaktadır.  İndirgemeci ve parçacı bir tasavvurda düşünülürse aklın doğruyu, ahlakın iyiyi, beş duyunun da güzeli ayrı ayrı tanımladığı ileri sürülür.  Oysa iyi-güzel ve doğru tecrübesi ontolojik bir bütündür.

"Modern hayat çok karışık, yer yer acımasızdır. İnsan kendisini izole ederek, kendisi gibi düşünen insanlarla gettolar kurarak iyi, doğru, güzel düşündüğü sanısına kapılabilir. Oysaki insanın, devletlerin, toplumların zirve dönemleri; etkileşimin en çok, iletişimin en sık, beraberliğin, geçişkenliğin en yoğun olduğu dönemlerdir.  Hiçbir insan ya da medeniyet ne kendini tamamen kapatabilir ne de kendini tamamen açabilir. Yapmamız gereken sağlam bir kök ve açık ufukla iyi-doğru güzel düşünmenin ve pratiklerinin peşine düşmektir. Kontrol ve kullanma gücüne sahip olmak bizi iyi bir insan yapmaz. Ruhumuzdaki hastalığı iyileştiremediğimizde, dışarıda iyi-güzel-doğru insan olamayız."

"Düşünmeyi, düşünürken bütüncül yaklaşımı; kalbimizle, sezgilerimizle, vicdanımızla beraber düşünmemiz gerekir. Mana, işaret ve susmak bizi varlığın özüne, hakikate, bulma ve bulunmaya yaklaştırır. Yeter ki biz, öğrenmeye açık olalım. İşaretin önünde takılıp kalmayıp asıl manaya ulaşalım. Kendimizi bilerek ve bularak varlık alemini keşif ve inşası için çabalayalım. Varlık aleminin en üstün mertebesi olan Allah’ın bize emanet ettiklerini sahip çıkarak yaşayalım ve yaşatalım." 

Katılımcılardan bazı katkı notları şu şekildedir:

İyi insanların başına kötü şeyler gelebilir. Ama iyi insanları farklı kılan kötü şeylere nasıl tepki verdikleridir. İyi insanların hayatta karşılaştığı zorluklar, başına gelen kötü şeyler karşısında hayatın anlamını kavrayan, idrak eden insanlar olarak nasıl ibret aldıkları, nasıl hikmetli çözümler bulduğu hayatta gözlemlenen şeylerdendir.  

"Kitap, bütüncül bakmak, akıl-kalp ve bilgiyi bütünleştirmek ve bütüncül bakışla ilgili ufuk açıcı özelliğe sahiptir. "

"İnsanlar, sorumluluk alma meselesini genelde toplumsal bir sorumluluk olarak okumaya meyillidir. Belki de bu yüzden belli bir süre geçtikten sonra bir yorgunluk yaşanır. Ama sorumluluk alma meselesinin saf aklın kodlarında bulunması, iyi-doğru ve güzelin kendisine bütünleşik olmasına dair bakış açısı, sorumluluk alma konusunu çok farklı bir yere koymaktadır."

"Hayatı anlamlı kılan şey, sürekli hayret halinde kalmamızdır. Hayretimizi yitirirsek dünyadaki anlamı da yitireceğiz." 

AKADDER’de Açık Ufuk Kitabının Tahlili Yapıldı
Image
Arabic English Turkish