"Ortak Geleceğimizin Kodları" Konferansı Yapıldı
Ülfet Derneği tarafından düzenlenen ve Prof. Dr. Yasin Aktay'ın konuşmacı olduğu "Ortak Geleceğimizin Kodları" adlı konferans, dernek genel merkezinde gerçekleşti.
AK Parti Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay, Ülfet Eğitim ve Yardımlaşma Derneği’nce düzenlenen “Ortak Geleceğimizin Kodları” adlı konferansın konuşmacısı oldu. 7 Mart Pazartesi günü dernek genel merkezi Merve Algan Konferans Salonunda yapılan konferansa dernek yönetici ve gönüllülerinin yanı sıra çok sayıda davetli katılım gösterdi.
Sözlerine, “Anadolu, tarih boyunca Müslümanların ana kucağı gibi olmuştur” diyerek başlayan Prof. Dr. Yasin Aktay, “sadece Suriye'den değil, yeri gelmiştir, Irak'tan, Orta Asya'dan, Balkanlardan, Kırım'dan, Kafkasya'dan birçok zulme maruz kalmış olan insanın sığındıkları bir liman olmuştur." dedi.
Yaptığı konuşmada, Müslümanlar olarak her daim insanlığa iletecek mesajlarının olduğunu söyleyen Aktay, yardımlaşma noktasında herkesin iyilik için çaba göstermesi gerektiğini, insanlara mesajı iletirken bu mesajı iletiyor olmaktan dolayı herhangi bir bedel talep etmemenin ilkesel kazanımlarını, böyle olunduğu ölçüde başarılı olunabileceğini ve ilettikleri ilahi mesajın insanların kalbinin derinliklerine kadar ulaşabileceğini ifade etti.
Müslümanların dünyada kaybedeceği hiçbir şeyin olmadığını dile getiren Aktay, "Bizim bütün derdimiz insanlığa duyduğumuz şefkattir. Biz bizi mutlu kılan bir dini başka insanlarla paylaşmaya çalışıyoruz. Kendi mutluluğumuzu insanlarla paylaşmaya çalışıyoruz. Kendi mutluluğumuzu başka insanlardan kıskanan insanlar değiliz." ifadelerini kullandı.
"Osmanlı bayrağı altında hep biz hep bir ülkeydik, tek bir toplum idik. Burada sadece Müslüman'ı, Türk'ü, Arap'ı, Kürt'ü demiyorum. Aynı zamanda Müslüman'ı ve Hristiyan'ı da beraberdik." diyen Aktay şunları kaydetti:
"Anadolu, tarih boyunca Müslümanların ana kucağı gibi olmuştur. Sadece Suriye'den değil, yeri gelmiştir, Irak'tan, Orta Asya'dan, Balkanlardan, Kırım'dan, Kafkasya'dan birçok insanın zulme maruz kalmış olan Müslümanların sığındıkları bir liman olmuştur. İyi ki de böyle olmuştur. Allah, bu özelliği dolayısıyla hep burayı beslemiştir. Burada tam insanlar sadece kendi konforlarına ve sadece kendi bencilliklerine gömülmüşken, Allah başka bir kavim gönderiyor. O kavim aracılığıyla topluma adeta yeni bir ruh kazandırıyor. Yeni bir canlılık kazandırıyor, bereket kazandırıyor. Bugün aslında yaşadığımız şeyi biraz böyle görmemiz de mümkün."