Anadolu Federasyonu, Anadolu Öğrenci Birliği, Bülbülzade Vakfı, Göç Hizmetleri Merkezi ve Mozaik Derneği yetkili ve gönüllülerinden oluşan bir ekip 15 Mart Cumartesi günü El Bab Anadolu Kültür Merkezi’ni ziyaret etti.
Ziyaret kapsamında, El Bab Anadolu Kültür Merkezi Müdürü Cemal Osman ile kültür merkezlerinin aktif işleyişi, yürütülen çalışmalar, eğitim süreçleri ve bu süreçlerde görev alan eğitimciler ile öğrencilerin durumu ele alındı. El Bab’ın kültürel dokusunu korumaya yönelik gerçekleştirilen etkinliklerin çocuklar ve gençler için büyük bir önem taşıdığı belirtildi. Ayrıca, ders esnasında sınıflar gezilerek, öğretmenler ve öğrencilerle birebir görüşmeler gerçekleştirildi.
Anadolu Kültür Merkezleri, 5-35 yaş aralığındaki öğrencilere El Bab’ta 15 branşta eğitim veren kurumlar olarak, bölgenin normalleşmesi ve savaşın yaralarını sarmak adına önemli bir rol üstlenmektedir. Kültür merkezleri, eğitim ve çeşitli faaliyetlerine, bölgenin dinamiklerini gözeterek kesintisiz bir şekilde devam etmektedir.
Tüm Haberler
Anadolu Federasyonu tarafından düzenlenen Müzakereli Teşkilat İftarı, üye dernek ve birim başkanlarının katılımıyla gerçekleşti. Toplantıda, yeni nesil sivil toplum, mali kaynak geliştirme, projeli çalışma, Suriye’de yapılacak faaliyetler ve projeler ile Terörsüz Türkiye konuları ele alındı.
Değerlendirmelerde:
• Yeni nesil sivil toplum anlayışının güçlendirilmesi, etkili organizasyon yapıları ve dijitalleşmenin rolü tartışıldı. Birimler arasındaki koordinasyonun gönüllülerde oluşturacağı sinerjiye dikkat çekildi.
• Mali kaynak geliştirme konusunda, sürdürülebilir finans modelleri ve bağımsız fon yaratma yöntemleri üzerinde duruldu.
• Projeli çalışma yaklaşımı, sivil toplum kuruluşlarının etkisini artırmak adına önerildi. Etki alanı yüksek STK’ların hem ulusal hem uluslararası faaliyetleri düzenleyecek güce ve nitelikli insan kaynağına sahip olacağı vurgulandı.
• Suriye’de gerçekleştirilecek projeler, insani yardım ve eğitim destekleri kapsamında planlandı. Bu bağlamda Suriyeli STK’larla yapılacak protokol ve işbirliklerine dikkat çekildi.
• Terörsüz Türkiye sürecinde Anadolu Federasyonu olarak milletin yararına ve ülkenin bütünlüğüne katkı sağlayan her adımın desteklendiğini, Türkiye kamuoyunun bu hususta daha fazla destek sağlaması gerektiği özellikle STK’ların Türkiye Yüzyılı’nda üstlenmeleri gereken sorumluluk ve inisiyatiften kaçınmamalarının önemi hatırlatıldı. Toplumsal birlik ve huzur hedefi için atılan her adımın kıymetli görüldüğü bu bağlamda tarafların samimi olmalarının önemine dikkat çekildi.
Anadolu Federasyonu Başkanı Turgay Aldemir, BEKAM Başkanı Mehmet Ali Eminoğlu, Gaziantep Suriye Topluluğu Başkanı Mustafa el Hüseyin ve Bülbülzade Vakfı üyelerinden oluşan heyet, Halep Valisi Azzam el-Garib'i ziyaret etti.
Görüşmede, Bülbülzade Vakfı'nın Türkiye ve Suriye'de yürüttüğü Suriye-Göç çalışmaları hakkında detaylı bilgiler paylaşıldı. Ayrıca, gerçekleştirilen Anadolu Kültür Merkezleri projesi, ortak gelecek toplantıları, Arapça yayımlanan eserler, Suriye ile ilgili çekilen filmler ve Suriye'nin yeniden inşası sürecinde planlanan projeler hakkında bilgilendirmeler yapıldı.
Halep Valisi Azzam el-Garib, Bülbülzade Vakfı'nın Gaziantep'te bulunmasının Halep-Antep kardeşliği vesilesiyle kendilerini daha yakın hissettirdiğini ifade etti. Suriye'nin yeni yönetimi olarak, bu zamana kadar Gaziantep'te, Türkiye'de ve Suriye içerisinde yapılan yardımları ve verilen destekleri unutmayacaklarını belirtti. Ayrıca, devrim sürecinin gerçekleşmesinin ve iyi sonuçlanmasının yanı sıra, bu süreçte vakıf ile tanışma ve birlikte çalışma fırsatı bulmaktan dolayı mutlu olduklarını dile getirdi.
Turgay Aldemir, amaçlarının Suriye'nin zenginliği ile Anadolu'daki kültür tecrübesini buluşturarak, birlikte bu topraklarda yeniden ihtişamlı günler görmek olduğunu belirtti. Savaşlar sonrası ortaya çıkan sorunların en aza indirgenmesi için eğitim ve kültür çalışmalarının önemine değinerek, bu nedenle Suriye'nin birçok noktasında Anadolu Kültür Merkezleri kurulduğunu ve yakın zamanda Halep'te de büyük bir kültür merkezi planlandığını belirten Turgay Aldemir, "Sizler Musa'sınız, biz Harun'uz. Her zaman sizlerin yanında olmaya gayret edeceğiz. Sizlerin sağlayacağı zeminlerde çalışmalar yapmak için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz." dedi.
Bizler, farklı toplumsal kesimlerin sesi olan bir sivil toplum kuruluşu olarak 40 yılı aşkındır ülkemizi saran terör ve şiddet sarmalına son verecek, “Terörsüz Türkiye Süreci” için atılan her adımı kıymetli buluyor ve desteklerimizi sunuyoruz. Ülkemizin geleceği adına büyük önem taşıyan bu süreci yürekten desteklediğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.
Ülkemizin onlarca yıldır maruz kaldığı terör ve şiddet ortamı, sadece toplumumuzun huzurunu ve devletimizin bütünlüğünü değil; aynı zamanda demokrasiyi, ekonomiyi ve sivil siyaseti de derinden etkilemiştir. Bu kritik dönemde atılan adımların, barış ve kardeşlik duvarına örülen tuğlaları sökme, millî birlik ve beraberliği güçlendirme potansiyeline sahip olduğuna inanıyoruz.
Bizler; farklı kimliklerin, dillerin ve inançların özgürce ifade edilebildiği, herkesin demokratik siyasal kanallara eşit ölçüde erişebildiği bir toplumsal yapıyı savunuyoruz. Bu nedenle “Cumhuriyetin ikinci yüzyılının demokrasiyle taçlandırılması” gerektiği fikrine yürekten katılıyoruz. Demokratik uzlaşma ve toplumsal mutabakat, silahların yerine fikirlerin konuştuğu, barış içinde bir geleceğin en sağlam temel taşıdır.
Süreç boyunca bütün tarafların, toplumun beklenti ve hassasiyetlerini gözeterek, şiddetten uzak, dürüst, yapıcı ve sabırlı bir iletişim dili kullanmaları hayati önem taşımaktadır. Bu adımların samimiyetle takip edilmesinde devlet kurumlarına, siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına ve özellikle medyaya büyük görev düşmektedir.
Biz de bir sivil toplum kuruluşu olarak, bu önemli dönemi sükûnet ve sağduyuyla desteklemeyi sürdüreceğimizi, terörün son bulması ve toplumsal barışın kalıcı biçimde tesis edilmesi adına elimizden gelen tüm katkıyı sunmaya hazır olduğumuzu kamuoyuna saygıyla bildiririz.
Terörsüz bir Türkiye ve çoğulcu, müreffeh, fikri ve sınai anlamda yetkin bir toplum, ortak hedefimizdir. Bu hedef doğrultusunda atılacak her adıma destek vermeye, barış dilini hâkim kılmaya ve adil bir gelecek için çaba göstermeye devam edeceğiz.
Anadolu Federasyonu Ankara Ofisi, Ramazan ayı kapsamında çeşitli iftar programları düzenledi. İftar programlarına Anadolu Federasyonu üye ve gönüllüleri, eğitimciler ve çeşitli üniversitelerden öğrenciler katılım sağladı.
Programlarda, Kur’an-ı Kerim tilavetleri ve dualar yapıldı. Ayrıca, Ramazan ayının birlik, beraberlik ve paylaşım ruhu üzerine sohbetler gerçekleştirildi.
Anadolu Federasyonu Yönetim Kurulu üyeleri, çevrimiçi toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda, Devrim sonrası Suriye'de planlanan faaliyetler, Ramazan ayında gerçekleştirilecek etkinlikler, Teşkilat Şurası’nın çıktıları ve Teşkilat birimi sunumu değerlendirildi.
Ayrıca, STK'larda mali kaynak üretimi konusu ile Aile Çalıştayı ve 19. Anadolu Buluşmaları’nın planlamaları müzakere edildi.
Bülbülzade Vakfı, Suriye ve Türkiye'de yürüttüğü Suriye-Göç çalışmaları ve Ramazan ayı kapsamında vakfın Halep İrtibat Ofisi aracılığıyla Halep'te down sendromlu çocuklara özel bir iftar programı düzenledi. Programa yerel meclis başkanı, çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve gönüllüler katılım sağladı.
İftar programında selamlama konuşmasını gerçekleştiren vakıf başkanı Turgay Aldemir, Halep'in son dönemde yeniden güzelleşen havası, suyu ve toprağıyla böyle önemli bir organizasyona ev sahipliği yapmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Turgay Aldemir, down sendromlu kardeşlerimizle birlikte iftar yapmanın ve Ramazan ayında Halep'te bulunmanın büyük bir kıvanç kaynağı olduğunu belirterek, nice Ramazanlarda bu güzel ortamlarda buluşma temennisinde bulundu.
İftar programı, düzenlenen yarışmalar ve hediye dağıtımının ardından sona erdi.
Anadolu Federasyonu Öğretmen Birimi, Antony Loewenstein’ın “Filistin Laboratuvarı” adlı kitabının tahlilini gerçekleştirdi. Online tahlil programına, Anadolu Federasyonu Başkanı Turgay Aldemir, Anadolu Federasyonu üye ve gönüllü öğretmenleri katılım sağladı.
“Filistin Laboratuvarı” kitabında; 1967 yılından bu yana işgal altında bulunan Batı Şeria ve Gazze’de nasıl sistematik bir baskı rejimi inşa edildiği ve bu süreçte geliştirilen yöntemlerin nasıl ihraç edildiği detaylı bir şekilde ele alınmaktadır.
Tahlil programında, İsrail’in Filistin işgalinde kullandığı biyometrik kimlik sistemleri, insansız hava araçları, veri analizleri, gözetleme sistemleri gibi askeri ve istihbari teknolojilerin, 21. yüzyıl gibi savaşların ve güvenlik politikalarının giderek daha da dijitalleştiği bu ortamda ABD, Avrupa, Hindistan, Brezilya gibi bir çok ülkede baskıcı rejimler tarafından kullanıldığını ve nasıl model alındığı detaylı bir şekilde ele alındı.
Filistin ve Kudüs davası ile ilgili elimizde bulunan kavramların artık yeterli olmayacağı, farklı bakış açıları ile yeni ve derinlemesine okumalar yaparak çözümler üretmek zorunda olduğumuz ortadadır. İsrail’in Filistin’deki savaş sayesinde sürekliliğini devam ettirdiğini, savaşı bitirecek gücümüz olduğunda siyonizmin de gücünü kaybettiğini bilmemiz gereklidir. Her ne kadar batılı devlet adamları İsrail’i desteklese de halklar nezdinde İsrail ve siyonizm değersizleşmiştir.
Anadolu Federasyonu Ankara Ofisi’nde eğitimci kadınlar ve üniversite öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirilen “Kavram Analizi” dersleri devam ediyor. Etkinlikte her hafta farklı bir kavram ele alınıyor. Bu haftaki konular arasında adalet, ahlak ve hikmet gibi önemli ve derinlemesine işlenmesi gereken kavramlar yer aldı.
Etkinliğe katılan her eğitimci, bir kavramı kendi perspektifinden ele alarak katılımcılara farklı bakış açıları kazandırmaya çalışıyor. "Kavram Analizi" etkinliği, katılımcıların düşünsel gelişimlerine katkı sağlarken toplumsal ve bireysel değerlerin daha derinlemesine anlaşılmasına olanak tanıyor.