Arabic English Turkish

Tüm Haberler

Yetim Annelere Yönelik Sinema Etkinliği 

Bülbülzade Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Hayata Dokun Yetim Derneği yetim annelerine yönelik düzenlenen sinema etkinliğinde İbrahimli Derneğinin sponsorluğunda “Buğday Tanesi” isimli filmi 21 Aralık Çarşamba günü izletildi.

Film başlamadan önce Milletvekili Avukat Serkan Bayram, yetim annelerine kendi hikayesi olan filmi görüntülü olarak bağlanıp anlatarak selamlama konuşması yaptı. Film gelirinin engelliler için kullanılacağını dile getirdi.

Etkinlik, filmin izlenmesi ardından fotoğraf çekimi ile sona erdi.

Yetim Annelere Yönelik Sinema Etkinliği 

Ortadoğu Medya Akademi Kursları Devam Ediyor

Bülbülzade Vakfında faaliyet gösteren Ortadoğu Medya İletişim Merkezi tarafından düzenlenen “Ortadoğu Medya Akademi” kursları pratik ve teorik eğitimlerle devam ediyor.

“Ortadoğu Medya Akademi Projesi” kapsamında; Fotoğrafçılık, Kameramanlık, Muhabirlik, Kurgu-Montaj ve Metin Yazarlığı kursları BEKAM binası ve Ortadoğu Medya stüdyosunda gerçekleştiriliyor.

İlk haftalarda verilen teorik eğitimlerden sonra yapılan pratik eğitimlerde katılımcılara, fotoğraf çekimi, kamera kullanımı, topluluk önünde haber sunma ve okuma, tiyatro, kurgu/montaj programları, kısa film senaryo yazım ve okumaları yapıldı.

Daha önce verilen teorik bilgilerin yapılan pratiklerle akılda kalıcılığı ve pekiştirilmesi amacıyla katılımcıların daha iyi öğrenmesi sağlanıyor.

Ortadoğu Medya Akademi Kursları Devam Ediyor

“Kendini Keşfet Geleceğe Umut Ol” Gençlik Merkezinde Etkinlikler Devam Ediyor

Osmaniye İlim Sanat ve Kültür Derneği (İLSANDER) tarafından yürütülen, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen Göç ve Uyum Konulu “Kendini Keşfet Geleceğe Umut Ol” Projesi kapsamında 3 Aralık Cumartesi günü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün desteğiyle öğrenciler Gençlik Merkezinde ağırlandı.

Farklı etkinliklere katılarak güzel zaman geçiren öğrencilere İl Müdür Yardımcısı ve Gençlik Hizmetleri Müdürü Kadir Dündar tarafından gençlik merkezi ile ilgili bilgilendirme ve hasbihal yapıldı.

“Kendini Keşfet Geleceğe Umut Ol” Gençlik Merkezinde Etkinlikler Devam Ediyor

AKADDER'de Tematik Okumalar Devam Ediyor

AKADDER Kahramanmaraş temsilciliğinde Tematik Okumalar programı kapsamında iki haftada bir gerçekleştirilen Konulu Tefsir Okumalarının Üçüncüsü Rıdvan Hoca Vakıf binasında yapıldı.

30 Kasım Çarşamba günü düzenlenen programa gönüllüler katıldı. AKADDER İstişare Kurulu Üyesi Badegül Eren’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda Hakikat ve Gerçeklik üzerine konuşuldu.

Şeriat bir muma benzer, yol gösterir. Ama ele mum almakla yol alınamadığı gibi ele mum almasan da yol alınmış olamaz. Yola düştün mü şu gidişin tarikattır: Dilediğine eriştin mi bu, hakikattir. Bunun için, hakikatler meydana çıkarsa şeriatlar batıl olur. (Mevlâna)

Akıl insanın yeryüzündeki terazisidir.

Vahiyle buluşmayan akıl sadece duyu olarak kalır, vahiyle buluşunca hakikate ulaşır.

 

AKADDER Bursa temsilciliğinde Tematik Okumalar programı kapsamında iki haftada bir gerçekleştirilen Konulu Tefsir Okumaları programının üçüncüsü Pusula Kitap-Kahve’de yapıldı.

20 Kasım Pazar günü yapılan programa gönüllüler katıldı. Gülistan Keleş’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda Bakara 156, Yunus 32-33, Kehf 56, Âl-i İmrân 71. Ayetlerin tefsiri yapıldı.

Hak ve Hakikat kavramları çerçevesinde ayetler değerlendirildi.

“Hak, batılın aksine değişmeyen gerçektir.”

İşte O Allah sizin gerçek Rabbinizdir. Gerçeğin dışında sapkınlıktan başka ne olabilir ki? Nasıl yoldan çıkarılabiliyorsunuz? Böylece günahkarlık batağına sapanlarla ilgili olarak Rabbinin verdiği, “Onlar artık iman etmeyecekler!” şeklindeki hüküm gerçekleşti.  (Yunus 32-33)

Biz Resulleri, sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise, batıla dayanarak hakkı ortadan kaldırmak için mücadele verirler. Onlar, ayetlerimi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya almışlardır. (Kehf 56.)

 

AKADDER Hatay temsilciliğinde Tematik Okumalar programı kapsamında Konulu Tefsir Okumalarının ilki yapıldı.

Esma’ül Hüsna Allah’ın olan kendini insanlara tanıtma biçimidir.

Allah’ın esmaları tevhit inancımızı doğrudan ilgilendiren bir konudur. Asıl olan Allah'ın isimlerini tekrarına ziyade hayatımıza bu isimlerin tecelli etme şekli önemlidir. İslam’ı anlatmaya Allah’ı anlatmakla başlamalı. Allah’ı inkarın özünde Allah'ı tanımamak yatar. Bizler Allah'ı ama tam anlamıyla (tüm esmalarıyla) tanıdığımız zaman sevgisi ile gelen bir geri durma söz konusu olacaktır.

Dua ederken Allah’ın esmalarıyla dua etmek daha makbuldür.

Allah’ın azabından önce rahmeti gelir.

Kâmil insan mertebesine çıkma yollarından biri de zikirdir.

Dilin zikrettiğini kalp tasdik ettiği sürece bu zikir peygamberimizin önerdiği/ tavsiye ettiği zikir çeşididir.

 

AKADDER Gaziantep temsilciğinde Tematik Okumalar programı kapsamında, Felsefe derslerinin ikincisi 19 Kasım Cumartesi günü BEKAM konferans Salonunda gerçekleşti.

AKADDER Yönetim Kurulu üyesi Fadime Eminoğlu’nun sunumuyla gerçekleştirilen felsefe dersi programında Sofie’nin dünyası kitabının tamamının kritiği yapıldı.

İlk dersimizde Felsefe tarihine giriş yapılıp mitler üzerinde durulmuştu. Bu derste felsefenin dönemleri ve Descartes ve Kant detaylı incelenmiştir. Orta Çağ dönemi, Rönesans dönemi, barok dönemi ve aydınlanma çağı dönemlerinin insani, mimari, sanatsal yönlere olan etikleri konuşuldu.

İncelenen kitapta, 14 yaşındaki Sofie adlı bir kızın posta kutusuna gelen içinde "Kimsin sen?" yazan bir mektup almasıyla başlıyor. Felsefenin tüm önemli isimlerini kitapta görebilirsiniz. Kitap kolay dille didaktik bir biçimde yazılmıştır. Önemli felsefik olayları güzel bir biçimde yazar sıralamıştır. Bunu da öykü biçiminde bize sunmuştur.

 

AKADDER Gaziantep temsilciğinde Tematik Okumalar programı kapsamında düzenlenen Kur'an Meali Okumaları 18 Kasım Cuma günü Fatma Erkan'ın sunumuyla MozaikDer'de gerçekleşti.

Ders katılımcıların konuyla ilgili yazılı teste tabi tutulmalarıyla başladı. 29. cüzün işlendiği derste; Allah'ın azameti, yaradılıştaki kusursuzluk, kıyameti inkâr edenlerin görecekleri ceza, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in peygamberliğinin ispatı, insan tabiatının bazı yönleri, infakın önemi, Nuh’un (a.s.) mücadelesi ve Nuh tufanı, kafirlerin ahirette karşılaşacağı zorluklar, ahiret hayatıyla ilgili meseleler, takva sahiplerinin cennette kavuşacakları çeşitli nimetler üzerinde duruldu.
"Rabbim! Beni, ana babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlerin de ancak helâkını arttır." (Nûh, 71/28)

AKADDER'de Tematik Okumalar Devam Ediyor

BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor

BEKAM Akademi seminerlerinin 6.sı Hacettepe Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Dr. Niray Tunçel’in “Sivil Toplum Dijitalleşmesi” konu başlığıyla 26 Kasım Cumartesi, 7.si Rotatelab Kurucu Ortağı ve Taaf Medya Ajans Başkanı Abdurrahman Koçak’ın “E-Ticaret ve Dijital Pazarlama” konu başlığıyla 3 Aralık Cumartesi BEKAM’da gerçekleştirildi.

BEKAM, "DİJİTAL OKURYAZARLIK VE DÖNÜŞÜM BECERİLERİ" başlığı ile 8 haftalık bir program düzenleyerek alanında uzman araştırmacıları ve konuya ilgi duyan katılımcıları bir araya getirmeye devam ediyor.

26 Kasım Cumartesi gerçekleştirilen seminerde Niray Tunçel, İç İşleri Bakanlığı, Hacettepe Üniversitesi ve Sivil Toplum İlişkileri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Sivil Toplumun Dijitalleşmesi” projesinden bahsetti.

“Projemizin üç kapsamı var; öncelik olarak sosyal kurumlar dijitalleşme olayını ne kadar yapabilmişler? İkincisi sivil toplum açısından bunu yurtdışında nasıl yapabiliyorlar? Biz yaklaşık sekiz tane ülkede uygulamaları inceledik. Üçüncüsü Sivil Toplum İlişkiler Genel Müdürlüğü dijitalleşme açısından hangi aşamadalar ve neler yapmalılar? Bununla birlikte üç tane çalıştay düzenledik.  Bu çalıştayda kapanış oturumu hariç hepsine sivil toplum kuruluşlarından gelen temsilcileri ile yüz yüze görüşmeler yaptık konuşulması gereken hususları müzakere yaparak veriler elde ettik.”

Daha sonra Seminerde konuşan Tunçel, sivil toplum kuruluşlarına yönelik dijitalleşme üzerine yapılan anketler hakkında bilgi vererek verileri paylaştı.

Tunçel, “Biz anketlerimizde öncelikle sivil toplum kuruluşlarının dijital araç ve yöntemleri kullanma düzeyleri, bu konudaki becerileri ve tutumlarını ölçmeye çalıştık. Hangi alanlarda ihtiyaçları var? Dijitalleşme ile ilgili algıladıkları engeller neler? Bu alanda ne gibi eğitim almak istiyorlar? gibi genel konu başlıklarımızı kullandık.

Dernekler Bilgi Sistemi (DERBİS); sivil toplum kuruş olarak yapmakla yükümlü olduğunu sorumlulukları doğrudan Sivil Toplum İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne aktaran bir sistemdir. Kurumla dernekler arasındaki bilgi alışverişini sağlar. Bu sistemi kullandık, İçişleri Bakanlığı anketlerimizi oradan paylaştı. Anketlerimiz uzun olduğu için çoğu dernekler tamamlamamıştı. Anket sonuçlarına baktığımızda STK’lıların yanlızca %25,61’inin dijital veriye ilişkin güvenlik politikası var. Dörtte biri böyle bir politikayı sahip olduğunu söylerken %50'si olmadığını söylüyor geri kalanları ise böyle bir politikanın olup olmadığının farkında bile değil.

Türkiye'deki interneti %69’u mobil cihazlardan geliyor. Pandemi döneminde %80’lerdeydi. STK’lar genelde sosyal açıdan dezavantajlı gruplara yöneliyor. Asıl hedef kitlelerİ onlar ama maalesef STK’lıların web siteleri engeller için erişebilecek düzeyde değil, mesela görme, işitme engellileri düşünülerek tasarlanmıyor. Bu sadece STK’ların problemi değil, çok büyük kurumsal firmaların bile web sitelerinin bu anlamda eksik olduğunu görüyoruz.

Anketlere göre STK’ların %55’nin sosyal medya hesabı var. Dini dernekleri diğer STK’lılarla karşılaştığımız da dijitalleşme anlamında en zayıf alan olduğunu söyleyebiliriz. STK’lıların en çok kullandığı sosyal medya hesapları; WhatsApp, Instagram, Twitter, Facebook.

Sosyal medya paylaşım stratejiniz varsa doğru aralıklarla sosyal medyadan paylaşım yapabiliyorsunuz. Eğer stratejiniz yoksa doğru aralıklara paylaşım yapma oranınız düşüyor. Bu anlamda STK’lıların sosyal medya paylaşım strateji olması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Seminer sonrası Bülbülzade Vakıf merkezini gezen Tunçel, yapılan çalışmalar ve projeler hakkında bilgi aldı.

3 Aralık Cumartesi günü gerçekleştirilen seminerde Abdurrahman Koçak, E-Ticaret ve Dijitalleşmenin önemli noktalarına vurgu yaptı.

“İnternette; iletişim kuruyoruz, sosyalleşiyoruz, alışveriş yapıyoruz, oyun oynuyoruz, ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz ve bu bize zaman kazandırıyor. İnternet hayatımızın neredeyse her yerinde.

İnternetin bazı sorunları da beraberinde de getiriyor. Şirketlerin mağdur olduğu en büyük şeylerden biri; fatura geliyor ve yüksek olduğunu görünce tıklayıp gelen veriyi açıyorlar. Açınca bununla beraber bazı uygulamalar indiriliyor. Sonra şirketlerin dosyaları hackleniyor. Dosyalarınızı şifreleniyor ve Bitcoin göndermenizi istiyorlar. Gönderseniz bile bazen açmıyorlar.

Diğer bir sorun da internette fotoğraf paylaşımı. Çok dikkat etmemiz gereken bir yer aslında. Siz sadece bir fotoğraf paylaştığınızı zannediyorsunuz oysa fotoğraf ile birlikte o fotoğrafın tarihini, saatini, hangi telefon veya kameradan ve hangi konumdan çekildiğini paylaşmış oluyorsunuz. Bu, fotoğrafın içerindeki metin dosyası gibidir.

Bazen biriyle bir şey alacağınızı konuşuyorsunuz. Diğer gün telefonunuzda onunla ilgili reklamlar geliyor sizce bu tesadüf mü? “Bir ürüne para vermiyorsanız, ürün sizsiniz” derler.

Herkes internette yazan her şeyin doğru olduğuna inanarak kabul ediyor. Bunu yıkmak ve ters bir kabul ile başlamamız lazım. İnternette gördüğümüz her şeye “Acaba doğru mu?” şeklinde yaklaşmalıyız.

Dijital dönüşüm çok hızlı ilerliyor. Radyonun 50 milyon kişiye ulaşması 38 yıl, televizyon 13 yıl, internet 4 yıl, telefon 3 yıl, Facebook 2 yıl, Google Plus 6 ay sürdü.

Sosyal medyadaki fenomenler ünlülerden daha ünlü hale geldi. YouTube yeni bir medya haline geldi. Televizyon ve yapımcısı yok. Siz kendinizin yapımcısı oluyorsunuz.

Ayağımıza gönderdiğimiz sinyali algılayabilen protezler yapabiliyorlar. Bazı sistemler yüz fotoğrafı analizi ile genetik hastalıkların teşhisini yapabiliyor. Artık her şeyimiz bir internete bağlı; lamba, dolaplar, perde, dizlerimiz, diş fırçamız… 2020 yılında yaklaşık 50 milyar nesne internete bağlı olduğu tespit edildi. Şimdi ne kadar olduğunu siz tahmin edin.

Metaverse, içeriği görüntülemek yerine içeriğin içerisinde olduğumuz somutlandırılmış bir internet. Sanal dünya ile gerçek dünyanın iç içe geçeceği bir gerçeklik.

Neden E-Ticaret?

Türkiye’de internet hacmi gittikçe büyüyor. Online perakende pandeminin etkisiyle daha da arttı. Ama birçok ülkeye göre e-ticarette hala geri durumdayız bu da demek oluyor ki Türkiye’de e-ticaret daha da gelişecek.  Siz bir e-ticaret sitesi açsanız bile muhtemelen kimse alışveriş yapmayacak çünkü insanlar sitenize güvenmeyecek. N11, Çiçek Sepeti, Trendyol gibi bu tarz siteler daha güvenilir çünkü muhatap olacağınız sistem bellidir.

Satıcılar pazar yerlerinden biri olan Trendyol’a neden ürünlerini yüklüyorlar? Pazar yerlerinde ürünlere daha kolay ulaşılıyor. Bugün koyduğunuz ürünü yarın satış yapma ihtimaliniz var çünkü günde 10 milyon kullanıcı siteyi ziyaret edip alışveriş yapıyor.

“Zamanında Amerika’da altın aramışlar. Altın arayıp bulanlardan çok para kazanan kimler olmuş? Kazma satanlar.” Adam size kazma satıyor sizin kazanıp kazanmayacağınızı önemsemiyor” şeklinde konuştu.

Seminerler, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor

Yeryüzü Gençlik Gaziantep Öğrenci Buluşması Yapıldı

Gaziantep Üniversitesi’nde eğitim gören uluslararası öğrenciler 7 Aralık Çarşamba günü Pusula Kitabevi’nde bir araya geldi.

 Gaziantep Üniversitesinde öğrenci çalışmalarını yürüten Anadolu Öğrenci Birliği ile ortak olarak yapılan buluşmaya Gana, Nijerya, Kamerun, Afganistan, Irak, Lübnan, Suriye, Hindistan ve Somali ülkelerinden gelen öğrenciler katılım sağladı.

Buluşmada uluslararası öğrenciler ile yapılan faaliyetler değerlendirildi. Gaziantep Üniversitesinde uluslararası öğrenciler ile Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak 3 dilde yayınlanan Hemhal Dergisi için öğrencilerden gelecek yazılar üzerine müzakere yapıldı. Bunun yanı sıra uluslararası öğrencilerin aile evlerinde misafir edilmesi ve kültürlerarası etkinlikler gündem edildi.

Yeryüzü Gençlik Gaziantep Öğrenci Buluşması Yapıldı

İLSANDER’ de Kitap Tahlilleri Devam Ediyor

Osmaniye İlim Sanat ve Kültür Derneğinde (İLSANDER) Ortaöğretim ve AKADDER Biriminde kitap tahlilleri devam ediyor.

Ortaöğretim birimi tarafından Liseli Kız öğrencilerine yönelik düzenlenen Michael Ende’nin pek çok kez sinemaya uyarlanan ve kırktan fazla dile çevrilmiş olan Momo adlı kitabının tahlili 3 Aralık Cumartesi günü Fuat Sezgin Kitap Kahve’de yapıldı.

Moderatörlüğünü Zeynep Ateş’in yaptığı kitap tahlilinin sunumunu Ümran Karataş ve Gazal Karataş gerçekleştirdi. Kitapta sekiz yaşındaki Momo' nun insanlara, dostluğun samimiyetin dinlemenin ve en önemlisi de zamanın ne kadar önemli olduğunu, insanların birbirine zaman ayırmasının ne kadar kıymetli olduğunu, bu zamanda kaybettiğimiz değerlerden bazıları olduğunu dile getirdiler.

AKADDER Osmaniye birimi, Ziyaüddin Serdar'ın "Cenneti Arayan Adam" kitabı İLSANDER Veli Aba Konferans Salonunda 3 Aralık Cumartesi günü tahlil edildi.

Kitapta 1970’li yılların başından 2000’li yılların başına kadar İslam aleminin içinde bulunduğu durumu kendine dert edinen, çözüm yolları arayan Müslüman aydının iç dünyasını anlatan bir romandır. Kahramanımız Fas'tan Çin'e, Türkiye'den Malezya'ya kadar hemen hemen bütün İslam beldelerinde bulunmuş buralardaki Müslümanları gözlemlemiş ve İslam aleminin içinde bulunduğu hezeyanlardan çıkış yolları aramıştır.

Yazar kitabını şu sözlerle aktarıyor “Seyahatlerim beni kaçınılmaz bir sonuca götürdü: İslam’ın cenneti bir varış yeri değil, bir seyahat tarzıdır. Yaşamı durduramadığımız gibi, cenneti aramaktan da vazgeçemeyiz. Bu arayış, sürekli bir oluş sürecidir. Keşfettiğim bütün başarısız cennetler, yanlış yönlendirilmiş bir varış inancına dayanıyor...”

İLSANDER’ de Kitap Tahlilleri Devam Ediyor

Kapılar ve Anahtarlar Programı Devam Ediyor

Bülbülzade Vakıf gönüllüleri tarafından üç haftada bir gerçekleştirilen “Kapılar ve Anahtarlar” programı farklı konular ve konuklarıyla devam ediyor.

Bilim Eğitim Kültür Araştırmaları Merkezi (BEKAM) konferans salonunda gerçekleştirilen, sunuculuğunu Mehmet Hıdır Akaslan ve Hayri Tunç Güvenç’in yaptığı program bu hafta Yazar Mehmet Konuk’un “Halep’ten Antep’e” adlı kitabının söyleşisi ile gerçekleşti.

Program, selamla ve şiir dinletisi ile başladı. Mehmet Konuk kitabının içeriğinden bahsederek Suriyelilerin göç yaşamını anlattı.

“Kitap 2011 yılında Dera’da başlayıp bütün Suriye‘ye yayılan iç savaşı anlatıyor. Biz bunu televizyonlardan izledik olayların durulacağı düşünüldü. Daha sonra protestolarla başlayan gösteriler daha sonra iç savaşa dönüştü. Suriye’de Halep ve birçok kent yaşanılamaz hale gelindi. Bu süreçte sivil halka yönelik baskılar, adam kaçırmalar ve faili meçhul ölümler yaşandı. İç savaşın büyümesiyle birlikte Suriyeli kardeşlerimiz evlerini, işlerini bırakarak sadece bir iki çantayla vatanlarını terk etmek durumunda kalarak sınırımıza yakın Kilis ve Gaziantep illerimize gelmeye başladılar. Biz derneğimizle beraber bunlara şahit olduk ve sahip çıkarak onlara ev sahipliği yaptık. Halep ikiye bölündü ve çeteler türemeye başladı. Suriye rejimi hiç acımadan halkına varil bombaları attı ve bombalar düştüğü yerleri mahvetti. Dükkanlar yağmalandı, elektrik, su ve gaz bulunamaz hale geldi. Bu insanlar canlarını kurtarmak için sadece yanına bir çanta alıp; insan kaçakçılarına para vererek, tel örgü ve mayınlı arazilerden geçerek zor şartlar altında buralara geldiler” şeklinde konuşarak kitap üzerine istişareler yapıldı.

Program, yapılan istişarelerin ardından müzik dinletisiyle sona erdi.

Kapılar ve Anahtarlar Programı Devam Ediyor
Image
Arabic English Turkish