Arabic English Turkish

Tüm Haberler

“Kendini Keşfet Geleceğe Umut Ol” Gençlik Merkezinde Etkinlikler Devam Ediyor

Osmaniye İlim Sanat ve Kültür Derneği (İLSANDER) tarafından yürütülen, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen Göç ve Uyum Konulu “Kendini Keşfet Geleceğe Umut Ol” Projesi kapsamında 3 Aralık Cumartesi günü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün desteğiyle öğrenciler Gençlik Merkezinde ağırlandı.

Farklı etkinliklere katılarak güzel zaman geçiren öğrencilere İl Müdür Yardımcısı ve Gençlik Hizmetleri Müdürü Kadir Dündar tarafından gençlik merkezi ile ilgili bilgilendirme ve hasbihal yapıldı.

“Kendini Keşfet Geleceğe Umut Ol” Gençlik Merkezinde Etkinlikler Devam Ediyor

BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor

BEKAM Akademi seminerlerinin 6.sı Hacettepe Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Dr. Niray Tunçel’in “Sivil Toplum Dijitalleşmesi” konu başlığıyla 26 Kasım Cumartesi, 7.si Rotatelab Kurucu Ortağı ve Taaf Medya Ajans Başkanı Abdurrahman Koçak’ın “E-Ticaret ve Dijital Pazarlama” konu başlığıyla 3 Aralık Cumartesi BEKAM’da gerçekleştirildi.

BEKAM, "DİJİTAL OKURYAZARLIK VE DÖNÜŞÜM BECERİLERİ" başlığı ile 8 haftalık bir program düzenleyerek alanında uzman araştırmacıları ve konuya ilgi duyan katılımcıları bir araya getirmeye devam ediyor.

26 Kasım Cumartesi gerçekleştirilen seminerde Niray Tunçel, İç İşleri Bakanlığı, Hacettepe Üniversitesi ve Sivil Toplum İlişkileri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Sivil Toplumun Dijitalleşmesi” projesinden bahsetti.

“Projemizin üç kapsamı var; öncelik olarak sosyal kurumlar dijitalleşme olayını ne kadar yapabilmişler? İkincisi sivil toplum açısından bunu yurtdışında nasıl yapabiliyorlar? Biz yaklaşık sekiz tane ülkede uygulamaları inceledik. Üçüncüsü Sivil Toplum İlişkiler Genel Müdürlüğü dijitalleşme açısından hangi aşamadalar ve neler yapmalılar? Bununla birlikte üç tane çalıştay düzenledik.  Bu çalıştayda kapanış oturumu hariç hepsine sivil toplum kuruluşlarından gelen temsilcileri ile yüz yüze görüşmeler yaptık konuşulması gereken hususları müzakere yaparak veriler elde ettik.”

Daha sonra Seminerde konuşan Tunçel, sivil toplum kuruluşlarına yönelik dijitalleşme üzerine yapılan anketler hakkında bilgi vererek verileri paylaştı.

Tunçel, “Biz anketlerimizde öncelikle sivil toplum kuruluşlarının dijital araç ve yöntemleri kullanma düzeyleri, bu konudaki becerileri ve tutumlarını ölçmeye çalıştık. Hangi alanlarda ihtiyaçları var? Dijitalleşme ile ilgili algıladıkları engeller neler? Bu alanda ne gibi eğitim almak istiyorlar? gibi genel konu başlıklarımızı kullandık.

Dernekler Bilgi Sistemi (DERBİS); sivil toplum kuruş olarak yapmakla yükümlü olduğunu sorumlulukları doğrudan Sivil Toplum İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne aktaran bir sistemdir. Kurumla dernekler arasındaki bilgi alışverişini sağlar. Bu sistemi kullandık, İçişleri Bakanlığı anketlerimizi oradan paylaştı. Anketlerimiz uzun olduğu için çoğu dernekler tamamlamamıştı. Anket sonuçlarına baktığımızda STK’lıların yanlızca %25,61’inin dijital veriye ilişkin güvenlik politikası var. Dörtte biri böyle bir politikayı sahip olduğunu söylerken %50'si olmadığını söylüyor geri kalanları ise böyle bir politikanın olup olmadığının farkında bile değil.

Türkiye'deki interneti %69’u mobil cihazlardan geliyor. Pandemi döneminde %80’lerdeydi. STK’lar genelde sosyal açıdan dezavantajlı gruplara yöneliyor. Asıl hedef kitlelerİ onlar ama maalesef STK’lıların web siteleri engeller için erişebilecek düzeyde değil, mesela görme, işitme engellileri düşünülerek tasarlanmıyor. Bu sadece STK’ların problemi değil, çok büyük kurumsal firmaların bile web sitelerinin bu anlamda eksik olduğunu görüyoruz.

Anketlere göre STK’ların %55’nin sosyal medya hesabı var. Dini dernekleri diğer STK’lılarla karşılaştığımız da dijitalleşme anlamında en zayıf alan olduğunu söyleyebiliriz. STK’lıların en çok kullandığı sosyal medya hesapları; WhatsApp, Instagram, Twitter, Facebook.

Sosyal medya paylaşım stratejiniz varsa doğru aralıklarla sosyal medyadan paylaşım yapabiliyorsunuz. Eğer stratejiniz yoksa doğru aralıklara paylaşım yapma oranınız düşüyor. Bu anlamda STK’lıların sosyal medya paylaşım strateji olması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Seminer sonrası Bülbülzade Vakıf merkezini gezen Tunçel, yapılan çalışmalar ve projeler hakkında bilgi aldı.

3 Aralık Cumartesi günü gerçekleştirilen seminerde Abdurrahman Koçak, E-Ticaret ve Dijitalleşmenin önemli noktalarına vurgu yaptı.

“İnternette; iletişim kuruyoruz, sosyalleşiyoruz, alışveriş yapıyoruz, oyun oynuyoruz, ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz ve bu bize zaman kazandırıyor. İnternet hayatımızın neredeyse her yerinde.

İnternetin bazı sorunları da beraberinde de getiriyor. Şirketlerin mağdur olduğu en büyük şeylerden biri; fatura geliyor ve yüksek olduğunu görünce tıklayıp gelen veriyi açıyorlar. Açınca bununla beraber bazı uygulamalar indiriliyor. Sonra şirketlerin dosyaları hackleniyor. Dosyalarınızı şifreleniyor ve Bitcoin göndermenizi istiyorlar. Gönderseniz bile bazen açmıyorlar.

Diğer bir sorun da internette fotoğraf paylaşımı. Çok dikkat etmemiz gereken bir yer aslında. Siz sadece bir fotoğraf paylaştığınızı zannediyorsunuz oysa fotoğraf ile birlikte o fotoğrafın tarihini, saatini, hangi telefon veya kameradan ve hangi konumdan çekildiğini paylaşmış oluyorsunuz. Bu, fotoğrafın içerindeki metin dosyası gibidir.

Bazen biriyle bir şey alacağınızı konuşuyorsunuz. Diğer gün telefonunuzda onunla ilgili reklamlar geliyor sizce bu tesadüf mü? “Bir ürüne para vermiyorsanız, ürün sizsiniz” derler.

Herkes internette yazan her şeyin doğru olduğuna inanarak kabul ediyor. Bunu yıkmak ve ters bir kabul ile başlamamız lazım. İnternette gördüğümüz her şeye “Acaba doğru mu?” şeklinde yaklaşmalıyız.

Dijital dönüşüm çok hızlı ilerliyor. Radyonun 50 milyon kişiye ulaşması 38 yıl, televizyon 13 yıl, internet 4 yıl, telefon 3 yıl, Facebook 2 yıl, Google Plus 6 ay sürdü.

Sosyal medyadaki fenomenler ünlülerden daha ünlü hale geldi. YouTube yeni bir medya haline geldi. Televizyon ve yapımcısı yok. Siz kendinizin yapımcısı oluyorsunuz.

Ayağımıza gönderdiğimiz sinyali algılayabilen protezler yapabiliyorlar. Bazı sistemler yüz fotoğrafı analizi ile genetik hastalıkların teşhisini yapabiliyor. Artık her şeyimiz bir internete bağlı; lamba, dolaplar, perde, dizlerimiz, diş fırçamız… 2020 yılında yaklaşık 50 milyar nesne internete bağlı olduğu tespit edildi. Şimdi ne kadar olduğunu siz tahmin edin.

Metaverse, içeriği görüntülemek yerine içeriğin içerisinde olduğumuz somutlandırılmış bir internet. Sanal dünya ile gerçek dünyanın iç içe geçeceği bir gerçeklik.

Neden E-Ticaret?

Türkiye’de internet hacmi gittikçe büyüyor. Online perakende pandeminin etkisiyle daha da arttı. Ama birçok ülkeye göre e-ticarette hala geri durumdayız bu da demek oluyor ki Türkiye’de e-ticaret daha da gelişecek.  Siz bir e-ticaret sitesi açsanız bile muhtemelen kimse alışveriş yapmayacak çünkü insanlar sitenize güvenmeyecek. N11, Çiçek Sepeti, Trendyol gibi bu tarz siteler daha güvenilir çünkü muhatap olacağınız sistem bellidir.

Satıcılar pazar yerlerinden biri olan Trendyol’a neden ürünlerini yüklüyorlar? Pazar yerlerinde ürünlere daha kolay ulaşılıyor. Bugün koyduğunuz ürünü yarın satış yapma ihtimaliniz var çünkü günde 10 milyon kullanıcı siteyi ziyaret edip alışveriş yapıyor.

“Zamanında Amerika’da altın aramışlar. Altın arayıp bulanlardan çok para kazanan kimler olmuş? Kazma satanlar.” Adam size kazma satıyor sizin kazanıp kazanmayacağınızı önemsemiyor” şeklinde konuştu.

Seminerler, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor

İstikrar Spor Kulübü’nden Tenis Turnuvası Heyecanı

Bülbülzade Vakfı İstikrar Spor Kulübü tarafından düzenlenen Tenis Turnuvası 26-27 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Katılımın yoğun olduğu turnuvanın ilk gününde ön eleme ve çeyrek final gerçekleşti. Yarı finale ve finale kalmaya hak kazanan katılımcılar turnuvanın ikinci gününde yarıştılar. Turnuvanın 1.si Orhun Berk Kara, 2.si Mehmet Ali Tutçi, 3.sü Fatih İyisan oldu. Dereceye giren katılımcılara İstikrar Spor Merkezi yöneticileri ve görevli hakemler tarafından ödüller takdim edildi.

Turnuva, ödüllerin verilmesinin ardından toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

İstikrar Spor Kulübü’nden Tenis Turnuvası Heyecanı

Ortadoğu Medya Akademi Kursları Devam Ediyor

Bülbülzade Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Ortadoğu Medya İletişim Merkezi tarafından düzenlenen “Ortadoğu Medya Akademi” kursları devam ediyor.

“Ortadoğu Medya Akademi Projesi” kapsamında; Fotoğrafçılık, Kameramanlık, Muhabirlik, Kurgu-Montaj ve Metin Yazarlığı eğitimleri BEKAM binasında gerçekleştiriliyor.

HKU Dr. Öğr. Üyesi Deniz Telek’in eğitim verdiği Metin yazarlığı/Senaryo kursunda; senaryonun tarihçesi, senaryo yazma aşamaları, HKU Öğrt. Gör. M. Fatih Eminoğlu’nun eğitim verdiği Fotoğrafçılık ve Kameramanlık Kursunda, fotoğrafçılık ve kameramanlık hakkında temel, teknik ve kullanımı ile ilgili bilgiler, Ortadoğu Medya İletişim Merkezi Genel Koordinatörü Eyup Koçaslan’ın verdiği Kurgu/Montaj kursunda; kurgunun tarihçesi, video kurgusu nasıl yapılır? kurgu montaj teknikleri, Şafak Radyo Muhabiri Adil Yeter’in eğitim verdiği Muhabirlik kursunda, Muhabirlik hakkında temel bilgiler; diksiyon, etkili iletişim teknikleri ve beden dili eğitimleri hakkında teorik bilgiler verilmeye devam ediyor.

Atölye çalışmalarının ardından pratik eğitime geçileceği belirtildi.

Ortadoğu Medya Akademi Kursları Devam Ediyor

Akdeniz Dernekler Toplantısı Gerçekleşti

Akdeniz Bölgesi Üye Dernekler Teşkilat Toplantısını Adana’da gerçekleşti.

Akdeniz Bölgesinde faaliyet gösteren derneklerimizin Teşkilat toplantısı 27 Kasım Pazar günü Adana Ülfet Derneğinde gerçekleştirildi. Gerçekleşen toplantıya çevre il ve ilçelerde çalışmaları bulunan Dernek Başkanları, AKADDER Temsilcileri, Anadolu Öğrenci Birliği (AÖB) Temsilcileri ile Ortaöğretim Komisyonu ve Öğretmen Komisyonu sorumluları katılım gösterdi.

Kahvaltı ikramının ardından toplu halde bir araya gelen teşkilat mensupları, yapılan bilgilendirmelerin ardından komisyonlar bazında gruplara ayrılarak kendilerine ait gündem maddelerini istişare etti.

Akdeniz Dernekler Toplantısı Gerçekleşti

BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor

BEKAM Akademi seminerlerinin 5.si Gazeteci-Yazar Yakup Köse ve İstanbul Anadolu Sosyal Medya Derneği Kurucu Başkanı Bekir Tiryaki’nin “Sosyal Medya Etiği ve Hukuku” konu başlığıyla 19 Kasım Cumartesi BEKAM’da gerçekleştirildi.

BEKAM, "DİJİTAL OKURYAZARLIK VE DÖNÜŞÜM BECERİLERİ" başlığı ile 8 haftalık bir program düzenleyerek alanında uzman araştırmacıları ve konuya ilgi duyan katılımcıları bir araya getirmeye devam ediyor.

Bu hafta gerçekleştirilen seminerde Yakup Köse, “İnsan gözünün önündeki hazineyi görmezmiş, Çok zor şartlardan, çok zor zamanlardan geçerek buralara geldik. 15 Temmuz şehidi olan Halil Kantarcı’nın hayatını izleyip okumasını tavsiye ederim çünkü gençliğin abisi rolündeydi. Maddi durumu iyiydi çocukları vardı. 15 Temmuz akşamı darbe akşamında tankların üstüne çıkıp şahadet şerbeti içti. Hepimiz sosyal medya kullanıyoruz; Instagram, Twitter, TikTok… Özellikle TikTok’u kullanmalısınız. Bugün TikTok maalesef 5-6 aydır en çok etkileşim alan, en çok insana ulaşılan yer. Aynı zamanda kültür seviyemizin ne kadar düştüğünü gösteren bir pencere. Dezenformasyonun sadece haber anlamında değil, kültür anlamında da en ağır dönemini yaşıyoruz. Büyük bir fırtına, kasırga kopacak ve buna hazırlıklı değiliz fırtına bize doğru yaklaşıyor hem ekonomik hem kültürel hem ruhi hem de insani… Bu fırtınaya kendinizi nasıl hazırlayacaksınız? Kendi içselliğinizde… İyi okursanız, iyi kavrarsanız, iyi hazırlanırsanız çok farklı yerlere gelip aşabilirsiniz. Aslında hepimiz bir makineye bağlı yaşıyoruz yoğun bakımda olan bir hastanın fişi çekildiğinde o fiş çekildiği andan yok olup gider. Bizim bugün yaşarken fişimiz çekilse ölmeyiz ama hayat bize çok manasız gelir. Bizim fişimiz: telefon. Hepimiz makineler içinde hapsedildik.

Pandemiden sonra hayat değişti. Artık her şey evden olmaya başladı. İnsanlar daha çok teknolojiyle yakınlaşıp daha bağımlı oldular. Çocuklar 3 yıl okula gitmedi 2 senede psikolojik yapısı dersek 5 sene kaybettiler. Benim çocuklarımın elinden telefon tablet düşmüyor. Annesi, babası, dedesi, amcası hepsi o telefon olmuş… Gece atılan tweet sizi yattığınız yerden zıplatırsa siz özgür değilsiniz. Ahlak hukukun pıhtılaşmış halidir. Hukuk ahlaksız, ahlak hukuksuz olmaz.” şeklinde konuştu.

Seminerin devamında konuşan Bekir Tiryaki, “Sosyal Medya üzerinden asıl yapılmak istenen Ortadoğu’daki zengin kaynaklara hâkim olmaktır. Silah onlar için en son çare önce toplumu dijital medya aracılığıyla işliyorlar. Bizim ülkemizde de biz bunlara dönem dönem yaşadık. Dünyada dezenformasyona uğrayan ülkeler arasında %49 oranında birinci sıradayız. Dijital medyada ötekini önemsemeyen bencil, şantajcı, acımazsız, menfaate dayalı bir tutum ve davranış sergileyen yeni dünya düzeni başta kitle iletişim araçları olmak üzere bütün yol yöntem ve kanaları kullanmaktadırlar. Bunlar için etik ve ahlaki kural yok amacına ulaşmak için her türlü yalanı ve dezenformasyonu kullanıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Seminer, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor

Kapılar ve Anahtarlar Programı Devam Ediyor

Bülbülzade Vakıf gönüllüleri tarafından üç haftada bir gerçekleştirilen “Kapılar ve Anahtarlar” programı farklı konular ve konuklarıyla devam ediyor.

Bilim Eğitim Kültür Araştırmaları Merkezi (BEKAM) konferans salonunda gerçekleştirilen, sunuculuğunu Mehmet Hıdır Akaslan ve Hayri Tunç Güvenç’in yaptığı program bu hafta Yazar Mehmet Konuk’un “Halep’ten Antep’e” adlı kitabının söyleşisi ile gerçekleşti.

Program, selamla ve şiir dinletisi ile başladı. Mehmet Konuk kitabının içeriğinden bahsederek Suriyelilerin göç yaşamını anlattı.

“Kitap 2011 yılında Dera’da başlayıp bütün Suriye‘ye yayılan iç savaşı anlatıyor. Biz bunu televizyonlardan izledik olayların durulacağı düşünüldü. Daha sonra protestolarla başlayan gösteriler daha sonra iç savaşa dönüştü. Suriye’de Halep ve birçok kent yaşanılamaz hale gelindi. Bu süreçte sivil halka yönelik baskılar, adam kaçırmalar ve faili meçhul ölümler yaşandı. İç savaşın büyümesiyle birlikte Suriyeli kardeşlerimiz evlerini, işlerini bırakarak sadece bir iki çantayla vatanlarını terk etmek durumunda kalarak sınırımıza yakın Kilis ve Gaziantep illerimize gelmeye başladılar. Biz derneğimizle beraber bunlara şahit olduk ve sahip çıkarak onlara ev sahipliği yaptık. Halep ikiye bölündü ve çeteler türemeye başladı. Suriye rejimi hiç acımadan halkına varil bombaları attı ve bombalar düştüğü yerleri mahvetti. Dükkanlar yağmalandı, elektrik, su ve gaz bulunamaz hale geldi. Bu insanlar canlarını kurtarmak için sadece yanına bir çanta alıp; insan kaçakçılarına para vererek, tel örgü ve mayınlı arazilerden geçerek zor şartlar altında buralara geldiler” şeklinde konuşarak kitap üzerine istişareler yapıldı.

Program, yapılan istişarelerin ardından müzik dinletisiyle sona erdi.

Kapılar ve Anahtarlar Programı Devam Ediyor

AKADDER’de Açık Ufuk Kitabının Tahlili Yapıldı

AKADDER'in çevrimiçi ortamda ZOOM uygulaması üzerinden düzenlediği genel kitap tahlilleri devam ediyor.

AKADDER yönetim ekibi, il temsilcileri ve gönüllülerinin katılımıyla düzenlenen İbrahim Kalın'ın "Açık Ufuk" kitabının tahlili, 24 Kasım tarihinde Tansel Köseoğlu moderatörlüğünde Şehadet Gerçek'in anlatımıyla gerçekleştirildi. 

Kitap tahlilinden bazı notlar şu şekildedir: 

İbrahim Kalın, sanat eserini “Bir sanat eseriyle vakit geçirmek belli bir zihinsel disiplin, yoğunlaşma ve dikkat gerektirir. Bütüncül bakış açısı, bize üst bir idrak seviyesi sağlar” şeklinde tanımlamaktadır. Açık Ufuk eseri, bu tanıma uygun bir sanat eseri ve yazar Kalın ise mahir bir sanatçı olma özelliğini taşımaktadır. Açık Ufuk kitabında meselelere bütüncül yaklaşılması gerektiğine değinilmiştir. "Nasıl bütüncül yaklaşırız, aklın yanında nelerle bütünü kavrarız?" soruları kitabın temel sorularından biridir.  Kitapta yaşadığımız çağ, "telaş, hiper modernite, hız, haz, tüketim, modern çağ, anestezi çağı" kavramlarıyla tarif edilmiştir. 

Modern ve geleneksel bakış açısına göre bireylerin analizine değinen yazar, geleneksel insanı yaptığı işin her kademesinde bulunan, ortaya çıkardığı ürüne yabancı olmayan kişi olarak tanımlar. Modern birey ise meselelere karşı parçacı yaklaşım sergileyerek sınırlı düşünmektedir. Bu durumda bütünlük fikrinin parçalanmış olması, insanın var olma çabasını zorlaştırmaktadır.  

Kitabın farklı bölümlerinde değinilen hasbi ve hesabi düşünce ayrımı insanı iki farklı dünya görüşüne götürmektedir. İnsana, evrene, doğaya, Allah’a saygıdan, iyi ilişkiden bahsedildiğinde hasbi yaklaşım; veriye dayalı, sınırlı, hesabi düşünceye göre öncelenmektedir. İnsan kendisini hayatın merkezine yerleştirdiğinde evren bütün büyüsünü kaybetmektedir. 

Hasbi ve hesabi düşünce iki farklı dünya görüşünü ortaya çıkarmaktadır: sahip olmak ve sahip çıkmak. Sahip olmak; mal, mülk, metaya dönüştürmek anlamlarına gelirken sahip çıkmak ise huzur, iyilik, güzellik için çabalamak anlamındadır. 

Güzeli anlatmak ve yaşatmak da güzeldir. Ama gerçek iyilik ve gerçek cömertlik insanın gördüklerini anlatması değil; başkalarını da görmeye ve duymaya hazır hale getirmektir. Güzeli anlatmanın ötesinde güzeli yaşatmaktır. 

Kitapta sadece doğru düşünmek değil iyi, doğru ve güzel düşünmek birlikte yer almaktadır.  İndirgemeci ve parçacı bir tasavvurda düşünülürse aklın doğruyu, ahlakın iyiyi, beş duyunun da güzeli ayrı ayrı tanımladığı ileri sürülür.  Oysa iyi-güzel ve doğru tecrübesi ontolojik bir bütündür.

"Modern hayat çok karışık, yer yer acımasızdır. İnsan kendisini izole ederek, kendisi gibi düşünen insanlarla gettolar kurarak iyi, doğru, güzel düşündüğü sanısına kapılabilir. Oysaki insanın, devletlerin, toplumların zirve dönemleri; etkileşimin en çok, iletişimin en sık, beraberliğin, geçişkenliğin en yoğun olduğu dönemlerdir.  Hiçbir insan ya da medeniyet ne kendini tamamen kapatabilir ne de kendini tamamen açabilir. Yapmamız gereken sağlam bir kök ve açık ufukla iyi-doğru güzel düşünmenin ve pratiklerinin peşine düşmektir. Kontrol ve kullanma gücüne sahip olmak bizi iyi bir insan yapmaz. Ruhumuzdaki hastalığı iyileştiremediğimizde, dışarıda iyi-güzel-doğru insan olamayız."

"Düşünmeyi, düşünürken bütüncül yaklaşımı; kalbimizle, sezgilerimizle, vicdanımızla beraber düşünmemiz gerekir. Mana, işaret ve susmak bizi varlığın özüne, hakikate, bulma ve bulunmaya yaklaştırır. Yeter ki biz, öğrenmeye açık olalım. İşaretin önünde takılıp kalmayıp asıl manaya ulaşalım. Kendimizi bilerek ve bularak varlık alemini keşif ve inşası için çabalayalım. Varlık aleminin en üstün mertebesi olan Allah’ın bize emanet ettiklerini sahip çıkarak yaşayalım ve yaşatalım." 

Katılımcılardan bazı katkı notları şu şekildedir:

İyi insanların başına kötü şeyler gelebilir. Ama iyi insanları farklı kılan kötü şeylere nasıl tepki verdikleridir. İyi insanların hayatta karşılaştığı zorluklar, başına gelen kötü şeyler karşısında hayatın anlamını kavrayan, idrak eden insanlar olarak nasıl ibret aldıkları, nasıl hikmetli çözümler bulduğu hayatta gözlemlenen şeylerdendir.  

"Kitap, bütüncül bakmak, akıl-kalp ve bilgiyi bütünleştirmek ve bütüncül bakışla ilgili ufuk açıcı özelliğe sahiptir. "

"İnsanlar, sorumluluk alma meselesini genelde toplumsal bir sorumluluk olarak okumaya meyillidir. Belki de bu yüzden belli bir süre geçtikten sonra bir yorgunluk yaşanır. Ama sorumluluk alma meselesinin saf aklın kodlarında bulunması, iyi-doğru ve güzelin kendisine bütünleşik olmasına dair bakış açısı, sorumluluk alma konusunu çok farklı bir yere koymaktadır."

"Hayatı anlamlı kılan şey, sürekli hayret halinde kalmamızdır. Hayretimizi yitirirsek dünyadaki anlamı da yitireceğiz." 

AKADDER’de Açık Ufuk Kitabının Tahlili Yapıldı

İLSANDER’de Annelere Yönelik İlk Yardım Semineri Düzenlendi

Osmaniye İlim Sanat ve Kültür Derneği (İLSANDER) tarafından yürütülen, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen Göç ve Uyum Konulu “Kendini Keşfet Geleceğe Umut Ol” Projesi kapsamında 21 Kasım Pazartesi günü, yetim çocuk annelerin katılımıyla Veli Aba Konferans Salonunda ilk yardım semineri gerçekleştirildi.

 İlk yardım semineri, Osmaniye İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde Osmaniye İbn-i Sina Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü İlk Yardım Merkezi Mesul Müdürü Refik Gök tarafından verildi. Seminerde; İlk yardım nedir? boğulma tehlikesi, kanama, kırılma, yanma gibi durumlarda ilk yardım nasıl yapılır? gibi konular uygulamalı olarak anlatılarak soru cevapla devam etti.

Dernek Yüksek Kurulu Başkanı Cevat Bal, İlk Yardım Merkezi Mesul Müdürü Refik Gök'e sunumlarından ve katılımcılara da katılımlarından dolayı teşekkür etmesiyle seminer sona erdi.

İLSANDER’de Annelere Yönelik İlk Yardım Semineri Düzenlendi

Katre Sanat Merkezinde Konser Coşkusu

Katre Sanat Merkezinde eğitim veren öğretmenler ve eğitim alan öğrenciler tarafından hazırlanan konser 3 Aralık Cumartesi günü Sanat Merkezinde gerçekleştirildi.

Bülbülzade Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Katre Sanat Merkezinde, Öğrencilerin sanata daha yakın olup kendilerini sanat alanında geliştirmek amacıyla; keman, bağlama, gitar, piyano, resim, robotik kodlama gibi birçok alanda her yaştan öğrencilere eğitim vermeye devam ediyor.

Program, Katre Sanat Merkezinde yaklaşık bir yıldır eğitim gören keman, bağlama, gitar ve piyano eğitimi alan öğrenciler ve onlara eğitim veren hocalar tarafından gerçekleştirildi. Keman gösterisi ile başlayan konser, ardından gitar, piyano ve bağlama müzikleri ile devam etti. Enstrümanlar eşliğinde, dinleyiciler ile birlikte söylenilen şarkılarla konser sona erdi.

Katre Sanat Merkezinde Konser Coşkusu

İLSANDER Ortaöğretim Ara Tatil Programı

Osmaniye İlim Sanat ve Kültür Derneği (İLSANDER) Ortaöğretim Komisyonu tarafından düzenlenen 14-15 Kasım tarihlerinde Ortaokul ve Lise kız öğrencilerine yönelik ara tatil programı yapıldı.

Ortaöğretim Komisyonunun öğrencilere yönelik İLSANDER’de gerçekleştirdiği ara tatil programının ilk gününde, sunumunu Zeynep Naz Bayır'ın yaptığı program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayarak Açılış konuşmasını Ortaöğretim Kız Birim Sorumlusu Gülten Dündar yaptı. “Aldırma Gönül” adlı makaleyi Öğretmen Derya Anlayış, “Kehf Suresinden Dersler” anlatımını EKE Birim Sorumlusu Zeynep Aslankurt gerçekleştirdi. Daha sonra öğrenciler hazırladığı Peygamberlerin davet ve hayat duruşları sunumları yapıldı. Yapılan hasbihâl ve ikramlarla programın ilk günü sona erdi.

Ara tatilin ikinci gününde Necmettin Erbakan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde gerçekleştirildi. Program Hafız Ebrar’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayarak Öğrencilerin “Bir Peygamber Bir Kavram” sunumuyla devam etti. Daha sonra “Rahman Suresinden Dersler” adlı anlatımıyla Berna Bal gerçekleştirdi. Masa tenisi, voleybol turnuvası, bileklik yapımı etkinlikleri, serbest oyunlar ve ikramlarla ara tatil programı sona erdi.

İLSANDER Ortaöğretim Ara Tatil Programı
Image
Arabic English Turkish